Gençlik yıllarımızda eğitimde şansımız yaver gitti ve çağdaş bir kariyerle yeni bir alan olan iş yönetimi' diplomasıyla, kariyerde yenilikçi bir alan olan turizme balıklama daldık. 1970'li yıllarda henüz doğmayan Türk Turizminin geleceğini planlayıp, Kamu ve Özel kesimde sıra dışı görevler yürüttükten sonra 2000'de profesyonel kariyerimizi dondurduk. Zira bu koşullarda patinaj yapan turizme yenilikçi çözümler gerekliydi.
Hemen kendimize ortada olmayan ve hayali bile kurulmayan yeni bir görev ve hedef çizdik; Turizmde en gelişmiş yöre olan Antalya'da 'bölgesel turizm yönetimi' kavramını geliştirerek 'öncü ve örnek' uygulama ortamını kotararak, tüm ülke turizminin pratik olarak düze çıkmasına özgün katkıda bulunmak. Bu konuda teorik ve pratik çalışma raporları üretip yerel yetkililerin önlerine koyarak, başarısız ikna çabaları harcadık.
Zira aynı yıllarda UNWTO tarafından geliştirilen DMO Modeli de, turizmde gerekli Makro Örgütlenmenin bölgesel turizm yönetimi modeli' ile sürdürülebileceğini tavsiye etmekteydi. 2005'lere gelindiğinde Bakanlıkça devreye alınan Strateji çalışmalarında bu modelin uygulanması gerektiğini ikna ettik' ve 'Turizm Konseyleri Modeli'nin yerel turizmde Yasal Örgütlenme süreci olarak Resmen Stratejiye girmesini sağladık.
Fakat Mart 2007'de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Devletin Turizm Politikasının strateji çerçevesi olan 2023 Türkiye Turizm Stratejisi (TTS) son 90 Aydır aktif uygulamadan yoksun bir şekilde ve iptal edilmediğinden, hala Resmen geçerli olarak varlığını korumaktadır. Bu sürecin son 20 Ayı ise, yeni Turizm Bakanımız Ömer Çelik dönemi olup, Konsey Yönetmeliği ve 2.Eylem Planı ise Bakanlıkça halen ele alınamadı.
TURİZMDE MAKRO STRATEJİK ATILIMIN MAYASI NEDEN TUTMADI?
Turizme giriş yılları olan 70'lerden itibaren sürekli olarak 'güven vermeyen ama yerine oturunca döviz basan bir fantezi endüstrisi' olarak gören Devlet bakış açısı, 40 Sektörlük Mega mekanizmayı basit bir Bakanlık ile yönetmeye soyunmuştur. Oysa başlangıçta bu görev kapsamında diğer Bakanlıklar nezdinde 'ricacı durumda' kalan Bakanlık, yeni Yasalarla da desteklenip yetkili kılınmasına rağmen gerekli performans gösterememiştir.
1975-2005 dönemindeki 30 yıllık gelişme sürecini değerlendirerek, çağdaş Stratejik ve Yenilikçi formüller ile donatılan 2023-TTS atılımı ise, hem Kamu nezdinde sindirilerek gerekli destek ve ihtimamı bulamamış, hem de Özel kesimin eski alışkanlıklarında gerekli değişim ve benimsenme ortamı oluşamamıştır. Bu konuda en bariz örnek TÜROFED Yasasıdır ve Devletçe alınan net kararlara rağmen yıllar boyunca bir türlü kotarılamadı.
Oysa Strateji Çerçevesinin özünde yatan temel unsurlar içinde, öncelikle alt sektörlerin mesleki STK örgütleri tamamlanarak, bunların bütünsel işlev görecek tek çatıda toparlanması için gereken Yasal süreçler ve altyapısal destek eylemleri de net eylemlerle planlanmıştır. Fakat turizmin geniş boyutları algılanmayarak, herkesin sadece kendi kulvarında koşması ve bütünsel yaklaşım' yoksunluğu içinde bu atılım sahipsiz kaldı.
2023 Stratejisinin özünde yatan en kritik unsurlardan birisi olan 'Turizm Konseyleri Modeli' ise, hem Kamu, hem de Özel kesim tarafından hiç benimsenememiştir. Geleneksel yönetim bakışında, piramitsel bir yetki ve patronaj yönetimi algılanmaktadır. Oysa turizmde at oynatan 5-10 adet yönetsel işlev' ve en az 5-10 adet de mekansal destinasyon alanı vardır. Bu bakımdan turizmi hiçbir örgüt yönetemez, ancak koordine edilebilir!
Yerel Turizm Konseylerinin, tüm yerel Aktif ve Pasif Turizm Paydaşlarının katılımıyla 'bölgesel turizmde yönetsel kararlar alması' sayesinde oluşacak öncelikli süreçlerin Bakanlıkça 'koordine edilmesi' Modeli ise, bu konuda en çağdaş ve pratik, en önemlisi de 'verimli örgütsel uygulama zeminini' oluşturmaktadır. Eski Bakan bu konuda moderatörlük' savunması yapmışsa da, Stratejinin çarklarını çevirmekten imtina etmiştir.
Stratejide son 8 yılın özeti; Devletin kararlılıkla uygulayamadığı ve Özel kesimin de bilinçli bir idrakle sahip çıkamadığı bir yasal turizm reçetesi' varken, turizm paydaşlarının bu dönemdetüm hastalıklı piyasa sancılarını çekmesi' gibi abes bir süreç yaşanmıştır. Mevcut çarpık turizmin yol açtığı Makro Verimsizlik ortamı, halen Ulusal planda en az 50 Milyar$'lık kayba yol açmış ve 10 yılda ilave 100 Milyar$ da ufuktadır.
TURİZMİN ÖNLENEMEYEN BÜYÜMESİNDE STRATEJİ' NE OLACAK?
Makro turizmde temel tablo; Tüm turizm paydaşlarının 'bugünü kurtarma çabaları' içinde yaşayarak, hiç birisinin mevcut durumdan mutlu ve gelecekten ümitli olamadığı bir Ulusal turizm resmidir. Son kesitte ipliği pazara çıkarak gazı kaçan' şampiyonluk edebiyatı da tükenmiş ve gerçekler tümüyle gün ışığına çıkmaktadır. Fakat hala başka bir alternatifi de olmayan turizm reçetesi 2023 Stratejisi' henüz aktif gündeme gelemedi.
Devletin Yüksek Planlama Kurulu onayından da geçerek, 2007 başında yasa hükmünde yürürlüğe girmiş olan 2023 Türkiye Turizm Stratejisi, 1.Eylem Planı sonu hedefi olarak 2013 yılı için 50 Milyar$'lık yıllık gelir hedeflemişti. Yıllardır bu düşük rakamı 2023 hedefi sanarak verilen demeçlerin sahipleri, Stratejik hedefin gerçekte 86 Milyar$ olduğunu ve bunun ilave tedbirlerle 100 Milyara erişebileceğini ne zaman fark edecek?
2010 Yılından itibaren, son 5 yıldır bu hassas konuda 2023-TTS Avukatlığı yaparak konunun hayati önemi ve çözüm önerileri' kapsamında yorumlarımızla dikkatleri çekmeye çalıştık. Fakat 2014 Yılı itibariyle duyarsız ve eylemsiz bir yılı daha geride bırakırken, artık Kamu ve Özel kesim nezdinde (boşta kalan) 2023-TTS Savcılığı fahri görevini' de üstlenme ihtiyacı fiilen doğmuştur! Araştırmacı Yazar sıfatımızı da Aktivist'e terfi ettirdik!
Bu bakımdan; Son 8 Yıldır merak ettiğimiz ve yetkili-sorumlu-makamların demeçlerinde, satır altında bile izine rastlayamadığımız Stratejik sorulara Somut Cevaplar' bulabilmek üzere harekete geçiyoruz. Bu basit eylem ve sorulan sorular tamamen 'Ulusal Turizmin Yasal Sağlığını korumak' açısından bir Kamusal Görev olarak, tüm turizm paydaşlarının ve Ulusal Ekonomi açısından da Milli Çıkarların kollanmasını teminen gerekmektedir.
DEVLET NEZDİNDE SORULAR: (1) Türk Turizm Endüstrisinin gerçek boyutlarının, bilinen ekonomik hacimlerin 3-5 kat üzerinde olduğunu idrak etmek üzere gerekli araştırmalar yapılarak, bunun doğrulanması ile turizmin Ulusal sağlığına yönelik gerekli ihtimam tedbirleri alınacak mıdır? (2) Turizmin gelişim sürecinde yenilikçi ve planlı bir atılım olarak Resmen devreye girmiş olan 2023-TTS'nin öngörülen Ulusal koordinasyon kapsamında uygulanması için gereken Kamusal destek ve katkılar sağlanacak mıdır? (3) 2023-TTS'nin son 8 yıldır Bakanlık tarafından yönetilmesi ve uygulanması ortamında ortaya çıkan boşluklar giderilerek, 2.Eylem Planı ile revize edilerek Turizmin Resmi Reçetesinin uygulamaya sokulması sayesinde, oluşan kayıplar tamir edilecek midir?
ÖZEL KESİM NEZDİNDE SORULAR: (1) Türk Turizminde özel Yasayla kurulmuş olan 40 Yaşındaki TÜRSAB ve henüz yasası çıkamayan TÜROFED'in en büyük Oteller Birliği olan 30 Yaşındaki AKTOB önde gelmek üzere, tüm turizmde mevcut STK'ların 2023-TTS konusundaki görüşleri nedir? (2) Turizmde Stratejik uygulama boşluğu yüzünden henüz resmi olarak devreye girememiş olan Pasif Paydaşlar olarak TOBB ve TÜSİAD gibi Ulusal Ekonomi STK'ları başta gelmek üzere, tüm özel kesim STK'larının 2023-TTS konusundaki görüşleri nedir? (3) Çarpık gelişen turizmin halen yerel ekonomilerden kopukluğu ve fiilen oluşan yoğun çelişkiler göze alınarak, Yerel Ticaret Odaları ve Belediyeler başta gelmek üzere, Turizmde Bölgesel Stratejik görüşleri nedir?
SONUÇ: BASİT YORUM BAŞLIKLARI VE KOMŞUDAN PERFORMANS ÖRNEĞİ
Türk Turizmi, aslında 'Anadolu'nun müstesna potansiyeli' sayesinde mevcut gelişmeyi katlayan atılımlara gebedir ve Planlı Gelişim sayesinde bunun (zararların içinden çıkarak) Ulusal çapta verimli olarak Yönetilmesi mümkündür. 2023-TTS bu konuda atılmış somut bir adımdır ve (Moda yaklaşımla) tam anlamıyla bir MEGA PROJE niteliğindedir. Devletin 'yönetişim ve Kamu-Özel işbirliği' ilkeleriyle bu atılımın yaşatılması zorunludur!
Son kesitte manşetlere yansıyan Yunan Turizminde Başarı Öyküleri' Yeni Turizm Bakanı tarafından devreye sokulan basit tedbirlerin doğal sonuçlarıdır. Söz konusu planlı atılımlar' ise, 2023-TTS'nin onda biri oranında bile değildir. Yani 8 yıldır uygulanmayan Strateji 80 birimlik katkı sağlayabilecek bir atılım iken, Yunan Komşu tarafından gerçekleştirilen 3 birimlik Makro Planlarla hemen bu çizgiye gelinmiştir. İşte basit durum BU'dur..!
DESTEK DOKÜMANLAR:
(1) 2023 Turizm Stratejisi ve Turizm Konseyleri Bilgi Broşürü (TUYED-Mart 2010)
(2) Yunan Turizminde 2012-2014 Planlama atılımları bilgi dosyası (Kasım 2012)
http://gnto.gov.gr/sites/default/files/files_basic_pages/Promotion_Strategy_Press_Kit_3.pdf