Anadolu illerinde kimi geçiş noktalarının yerleşmeleri ulaşım ağanın varlığında hızla gelişmişlerdir. Kimi yerler ise her olanağına karşın atılım merkezi olma konumuna erememişlerdir. Niğde Ulukışla İlçesi bu bağlamda önemli bir örnektir. Bugün dahi Anadolu'nun en güzel Kervansaraylarından birine sahip olmasına karşın Sultan Han gibi bir ilgi odağı durumunda değildir. Trakya'da da bu bağlamda dikkat çeken yerler vardır ki bunlardan biri de Havsa'dır. Edirne il merkezine yakınlığına rağmen bir yerde kavşak noktası konumdadır. Uzunköprü-Çanakkale yol ayrımı yanında Otoban bağlantı yolu ilçeden geçmektedir.
Havsa ile ilgili Değerli Dost Av. Hüsnü Yeşilyurt anlatılarını dinleyince ilçenin otuz yıl önceki kültür dokusu ve insan kimliğinin zenginliğine karşı neden Trakya'da gelişmişlik ve turizm adına yeterince pay alamadığını düşünmeden edemedim. Hüsnü Yeşilyurt Gençliğinin merkezindeki insan ilişkileri ve dostluklarını hep övgü ile dile getirir. Havsa gerçektende insan dokusu olarak sıcak ve içten bir yerleşim merkezi. Yıllardır çok kere uğrak verdiğim Havsa'da bu kere Belediye Başkanı Oğuz Tekin ev sahipliğinde bu kere genel duruma bir kez daha bakma olanağım oldu. Belediye Başkanı Oğuz Tekin yaklaşım ve düşünce yapısını tanıdığımda Havsa için güzel gelişimler olacak umudum arttı. Başkan Oğuz Tekin Belediye meclis Üyeliğinden sonra Belediye Başkanı seçilmiş, Sivil Toplum örgütlerinde de çalışmalar da bulunmuş. ÇEKÜL Vakfı ve Tarihi Kentler Birliği ile sağladığı işbirliği sonucu İlçe'de yeni arayışlara yönelmiş. Prof. Dr Metin Sözen gibi ülkemizde tarihi kentlerin ayağa kalkmasına vesile olan bir önderinde yönlendirimi ile Havsa için Sokullu Mehmet Paşa Külliyesini yeniden var kılmak adına ciddi çaba ve çalışma içinde. ÇEKÜL Edirne temsilciliği, Kaymakamlık ve kimi zaman valiler de bölge için duyarlılık gösteriyor. Havsa'nın en görkemli tarihi dokusu Sokullu Külliyesi 1572 yılında Sokullu Mehmet Paşa tarafından oğlu Kurt Kasım Bey için yaptırılmış, eserin bir bölümü ayakta. İnşa edildiğinde cami, imaret, arasta, kervansaray ve hamamdan oluşan yapılardan günümüze sağlam erebilen cami dışında diğerleri yeniden onarıma gereksinim noktasında. Mimar Sinan Caddesi üzerinde yer alan külliye bulunduğu alanda bazı yapıların onarılması, izleri bulunan yapıların kurtarılması ile geçmişte olduğu gibi bölgenin uğrak yeri olabilmesi olası.. Külliyeden ayakta kalan eserler ve yıkılanların izleri yanında bir ayrıntıda Yeniçeri mezar taşının bir örneğinin burada koruna gelmesi, Ayrıca işgal yıllarında işgalcilerin zulümlerinin izlerini anlatan bir kuyuda Havsa için farklı bir detay yansıtıyor. Anıtları, mezarları, parkı, camisi, hamamı ile Havsa dünün görkemini bugün yeniden yaratmanın arayışı içinde.
Özünde Havsa oldukça eski bir tarihi var. Romalılar Tarafından M.Ö 3000 yıllarında 'Niki' adı ile kurulduğu biliniyor. Roma ayrışmasında Bizanslılar bölgede egemen olmuşlar. 1361'de Türkler bölgeyi alarak 'Hosa' adını uygun görmüşler. Edirne'nin Osmanlı Başkenti olduğu evrede Padişah 1. Murat Rumlara tanıdığı serbestliğe rağmen bu bölgeden İstanbul ve Selanik'e göç etmişler. Boşalan yerlere ise Anadolu'dan varlıklı ve kültürlü ailelerin göçü gerçekleşmiş. Kimi mahallerin adı o göç ile gelenlerin adı ile özdeşleşerek mahallenin adı olmuş. Osmanlı'nın Başkenti Edirne iken Havsa ormanlık ve av hayvanlarının bol olduğu doğası ile dikkat çeken konumda imiş. Ondan olacak 1453 yılına kadar Havsa'ya saray ileri gelenlerinin av, mesire ve eğlence alanı kıldıkları bölge olmuş. Vezirler, şehzadeler ile av ve eğlence mekânı olarak anlatılan o Havsa'dan bugüne çok yansıyan görünüm kalmamış gibi, Şirin, güzel ,görülesi bir yer ama tanımdaki gibi sürek avları eğlenceler mekânı olmaktan Havsa çoktan çıkmış.
Padişah II. Beyazıt'ın hanımlarından Hafiza Sultan, HAVSA ve civarı çiftlik olarak verildiğine ve . Kasabaya bir müddet 'HAFSE' denmişse de daha sonra bu telaffuz zorluğundan 'HOSA' ile 'HAFSE' arasında bir düzenleme yapılarak bugünkü HAVSA ismi doğduğu düşünüldüğünde 'Havsa' dündeki ihtişamını bugün arar durumdadır.
1940 yılında ilçe olan Havsa için yeniden bir umut Belediye Başkanı Oğuz Tekin ve meclis üyelerinin yaklaşımı. Başkan Tekin Havsa'nın Trakya'nın en büyük canlı hayvan pazarı kurulduğunu söyledi. Av hayvanları kalmasa da Canlı Hayvanda yine Havsa önemli bir merkez. Üç denize de 150 km uzaklıkta. Merkezde yer alan parkında başkanla söyleşirken bu parkı da yeniden düzenleyeceğini da anlattı. Sokullu Külliyesi, Park ile Belediye çevresindeki alanda bir dönüşüm planlıyor. Yoldan geçenin olsun bakmak için yöneleceği Külliye ile Havsa turizmden pay alma olanağına erebilir. Başkan Oğuz Tekin bu bağlamda istekli ve Havsa için düşündüklerini uygulayacak ve yapabilecek kararlılıkta gördüm. Havsa'da turizmden pay almak adına bir çaba başlamış belki bu kere Havsa Külliyenin tümden açığa çıkması ile beklediği dönüşüme erebilir. Dündeki gibi bir av bölgesi olma özelliği, eğlence merkezine dönüşme şansı yoksa da yoldan geçenin bir çay molası vermesi dahi Havsa için farklı bir ilgi merkezi olmanın yolunu açabilir.