Recep Yavuz, yaptığı değerlendirmede, bayrama doğru yerli turistin pandemi, savaş ve artan fiyatlar sonrası eğilimi önemli bir gösterge olarak merak edildiğini, bir yanda pandemi nedeni ile iki yıldır bastırılmış, kısıtlanmış tatil arzusu, diğer yanda konaklamadan, ulaşıma tatilin bedelinin artması iç pazarın en önemli konusu haline geldiğini belirtti.
İç pazar konsunda sektörün üç önemli firmasının en yetkilileri ile telefonla görüşmeler yaptığını anlatan Yavuz, ‘’Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Tatil Sepeti Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz ve Coral Travel Türkiye Genel Müdürü Mehmet Kamçı şeffaf amimi bir şekilde iç turizmin bugününü gerçek rakamlar ve olası öngörüler ışığında değerlendirdiler’’ dedi.
İç pazar en büyük pazarımız
Türkiye’de her krizde kapısı çalınan iç pazarın paket tur röntgenine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Recep Yavuz, şunları söyledi:
‘’Son yıllarda artan iç turizm hareketi dönemsel olarak değişmekle birlikte yıllık 5 ila 10 milyon Türk Vatandaşı acentaları vasıtası ile seyahat ediyor. Yabancı turistlerin – ulaşımdan ve sezon kısalığından dolayı – pek gitmediği Kuzey Ege’den , Mersin’e kadar olan sahil bölgeleri yerli turistlerin en çok tercih ettiği bölgeler. Bodrum, Çeşme, Belek ise Bayramların en gözde bölgeleri. Kültür turları Doğu Expresinden, Çanakkaleye, Eskişehirden, Likya bölgesine oldukça çeşitli. GAP turu, Karadeniz ve Kapadokya bölgesi kültür turlarının gözdeleri. Yurt dışına gelince en büyük dert Vize maliyeti. Bu yüzden vizesiz ülkeler daha çok tercih ediliyor. Balkan Turları başı çekerken, İtalya, Orta Avrupa ve Endülüs yurt dışı turlarının yıldızlarıdır.’’
İç pazara dört elle sarılmalıyız
Dünyadaki bütün ülkelerin krizlere dayanıklı olan iç pazarlarına dört elle sarıldığına dikkat çeken Recep Yavuz, şöyle konuştu:
‘’Neredeyse bütün ülkeler vatandaşlarına resmi kaynaklar aracılığı ile önce kendi ülkelerini gezmeleri konusunda telkinde bulunuyorlar. Buna rağmen insanların yurt dışına gitmeleri engellenemiyor. Ancak dağılım oldukça makul. Bir çok Avrupa ülkesinin turistlerinin % 30 u kendi ülkesini , % 70 yurt dışını tercih ediyor. Mesela Almanya’yı her yıl 25 milyon Alman geziyor. Biz, en iyimser olan Mete Vardar’ın 10 milyon tahmininde bile henüz bu oranlardan çok uzağız. ''
İç pazar nasıl devam edecek
İç pazarın geleceği hakkında da konuşan Recep Yavuz, konuşmasını şöyle tamamladı:
‘’Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen tatil arzusunun arttığını ve neredeyse 2019 sayılarına yaklaştığı görülüyor. Pandemide ayakta kalmaya çalışan acenteler, Şubat ayı ile birlikte savaşın yarattığı olumsuzluklarla boğuşuyorlar. Özellikle ulaşımın ve otel fiyatlarının artması sunulan ürünün eskisinden daha yüksek bir fiyatla satılmasını gerektiriyor. Birçok kolaylıkla bu düğüm çözülmeye çalışılıyor. Mesela yapılan rezervasyonun son 3 günde iptal edilip paranın tamamen iadesi bile sağlanıyor. Çünkü kimse artık önünü göremiyor ve tatilini alırken riske girmek istemiyor. Artan maliyete rağmen tatilinden vazgeçmek istemeyenler konaklama sürelerini kısaltıyor. Daha uygun fiyatlı bölge ve otelleri tercih ediyorlar. Ayrıca, daha hesaplı olan kültür turlarına yöneliyorlar.
İnsanlar 2 yıldır yaşadığı pandemiden tatilin vereceği enerji ve moralle kurtulmaya çalışırken, kendi bütçelerine göre tatili oluşturmayı öğrendiler.’’
İç pazar konsunda sektörün üç önemli firmasının en yetkilileri ile telefonla görüşmeler yaptığını anlatan Yavuz, ‘’Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Tatil Sepeti Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz ve Coral Travel Türkiye Genel Müdürü Mehmet Kamçı şeffaf amimi bir şekilde iç turizmin bugününü gerçek rakamlar ve olası öngörüler ışığında değerlendirdiler’’ dedi.
İç pazar en büyük pazarımız
Türkiye’de her krizde kapısı çalınan iç pazarın paket tur röntgenine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Recep Yavuz, şunları söyledi:
‘’Son yıllarda artan iç turizm hareketi dönemsel olarak değişmekle birlikte yıllık 5 ila 10 milyon Türk Vatandaşı acentaları vasıtası ile seyahat ediyor. Yabancı turistlerin – ulaşımdan ve sezon kısalığından dolayı – pek gitmediği Kuzey Ege’den , Mersin’e kadar olan sahil bölgeleri yerli turistlerin en çok tercih ettiği bölgeler. Bodrum, Çeşme, Belek ise Bayramların en gözde bölgeleri. Kültür turları Doğu Expresinden, Çanakkaleye, Eskişehirden, Likya bölgesine oldukça çeşitli. GAP turu, Karadeniz ve Kapadokya bölgesi kültür turlarının gözdeleri. Yurt dışına gelince en büyük dert Vize maliyeti. Bu yüzden vizesiz ülkeler daha çok tercih ediliyor. Balkan Turları başı çekerken, İtalya, Orta Avrupa ve Endülüs yurt dışı turlarının yıldızlarıdır.’’
İç pazara dört elle sarılmalıyız
Dünyadaki bütün ülkelerin krizlere dayanıklı olan iç pazarlarına dört elle sarıldığına dikkat çeken Recep Yavuz, şöyle konuştu:
‘’Neredeyse bütün ülkeler vatandaşlarına resmi kaynaklar aracılığı ile önce kendi ülkelerini gezmeleri konusunda telkinde bulunuyorlar. Buna rağmen insanların yurt dışına gitmeleri engellenemiyor. Ancak dağılım oldukça makul. Bir çok Avrupa ülkesinin turistlerinin % 30 u kendi ülkesini , % 70 yurt dışını tercih ediyor. Mesela Almanya’yı her yıl 25 milyon Alman geziyor. Biz, en iyimser olan Mete Vardar’ın 10 milyon tahmininde bile henüz bu oranlardan çok uzağız. ''
İç pazar nasıl devam edecek
İç pazarın geleceği hakkında da konuşan Recep Yavuz, konuşmasını şöyle tamamladı:
‘’Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen tatil arzusunun arttığını ve neredeyse 2019 sayılarına yaklaştığı görülüyor. Pandemide ayakta kalmaya çalışan acenteler, Şubat ayı ile birlikte savaşın yarattığı olumsuzluklarla boğuşuyorlar. Özellikle ulaşımın ve otel fiyatlarının artması sunulan ürünün eskisinden daha yüksek bir fiyatla satılmasını gerektiriyor. Birçok kolaylıkla bu düğüm çözülmeye çalışılıyor. Mesela yapılan rezervasyonun son 3 günde iptal edilip paranın tamamen iadesi bile sağlanıyor. Çünkü kimse artık önünü göremiyor ve tatilini alırken riske girmek istemiyor. Artan maliyete rağmen tatilinden vazgeçmek istemeyenler konaklama sürelerini kısaltıyor. Daha uygun fiyatlı bölge ve otelleri tercih ediyorlar. Ayrıca, daha hesaplı olan kültür turlarına yöneliyorlar.
İnsanlar 2 yıldır yaşadığı pandemiden tatilin vereceği enerji ve moralle kurtulmaya çalışırken, kendi bütçelerine göre tatili oluşturmayı öğrendiler.’’