Arısoy'un açıklaması şöyle: National Geograpic Channel'daki 'Scam City' programı, İstanbul'u öyle bir gösterdi ki ağzım açık izledim programı. Programı mutlaka Bakanlığında ciddi olarak ele alıp izlemesi gerektiğini düşünüyor ve Sayın Bakan Ertuğrul Günay'ın da programı mutlaka izlemesi için çağrıda bulunuyorum. Ayrıca programı Bakanlığın yanında İstanbul Emniyetinin mutlaka seyretmesi gerek. İstanbul Emniyeti de izlemesi gerek, çünkü programda turistleri dolandıran kişiler ve mekanlar resmen adres gösterilmiş. İstanbul Emniyeti bu programın içeriğini suç duyurusu olarak kabul edip gerekli tüm inceleme ve takibi başlatması gerekli, kişilere ve mekânlara. Yazık gerçekten çok yazık, her yıl milyonlarca dolar harcanarak ülkeye turist olarak getirilen insanlara bunu bizler nasıl yapabiliyoruz utanç verici bir durum. Travel and Escape ve National Geographic Channel kanallarında yayınlanan, turizm şehirlerinde özellikle turistleri soyup soğana çeviren dolandırıcıları gizli kameralar ve tecrübeler marifetiyle ifşa eden "Scam City" programı geçenlerde İstanbul'a konuk oldu. Keşke program İstanbul'a konuk olmasa idi ve bizlerde bunları izlemese idik, bizlerin izlemesini de boş verin Dünya geneli yayın yapan National Geograpic Channel ve Travel and Escape de milyonlarca kişinin izlediğini düşünmek korkunç bir şey. Şimdi hesap yapmak gerekli her yıl Turizm Bakanlığına 100 milyon dolar bütçe ayrılıyor ve bu ayrılan bütçenin milyonlarca doları reklam&tanıtıma gidiyor. Şimdi Bakanlığa şu soruyu sormak gerek. National Geograpic Channel'ın 'Scam City' programı bize yani Türk turizmine kaç milyon dolar kaybettirecek veya Bakanlığın milyonlarca dolar harcayarak gerçekleştirdiği tanıtım ve reklamların kaç milyon doları boşa gitmiş olacak. Şimdi birçoğumuz bu yazıyı okurken ya da aşağıda linkini verdiğim videoyu izlerken, milliyetçilik duygularını kabartarak belki de şunları söylenecek. Bunlar bizleri kötü göstermeye çalışıyor Dünya'ya, bunlar her zaman bunu yapıyorlar bunları, bunlar Türk düşmanı v.b
Maalesef ben şahsen hiç sizler gibi düşünmüyorum. Burada ne programı sunanı nede yayınlayanı suçlamağa ya da yargılamaya hakkımız var. Bal gibide tüm gerçekleri, yani kirli çamaşırları ortaya dökmüş adamlar. Eğer kendi ülkemde Taksim İstiklal Caddesi'nde aynı olayı bir Türk vatandaşı ve turizmcisi olarak ben bile yaşıyor isem bu programı yapan veya yayınlayanları hiçbir şekilde yargılamaya hakkım yoktur diye düşünürüm. Çuvaldızı önce kendimize batırmalıyız diyorum. Defalarca şahsen ben köşe yazılarımda bu tür sorunların üstüne gittim. Gittim ama bu sorunların çözümünde ne bir ilerleme oldu nede çözümlenmesi için birilerin elini taşın altına koyup gündem oluşturdu. Bu olayın sonrasında benim özellikle istediğim, lütfen Türkiye turizminin kanseri olan bu sorunların tekrar yaşanmaması için ve Türk turizm yatırımcılarının milyonlarca dolar kaybetmemesi için bu konuyu Türkiye'nin ana gündem haline getiriniz. Program videosu :http://www.dailymotion.com/video/xvg5f5_scam-city-ystanbul_travel?start=1283
Scam City İstanbul ile dm_50b61fe03d8b6
Scam City İstanbul ile dm_50b61fe03d8b6