Avrupa'da sakin tatilin düşmanı 10 turizm beldesi

Bu yaz Avrupa’da sakin bir tatil geçirmek isteyenler için gitmekten kaçınılması gereken 10 yer belirlendi.

Kalabalık sokakları arşınlamak, havlunuzu koymak için yanınızdakinden 10 santimetre uzakta bir kum parçası aramak, bir lokantada üç gün önceden rezervasyon yaptırmak ve bir akıllı telefon sürüsü olmadan manzaraya bakmak isteyenler için kaçınılması gereken 10 yer şöyle:

Kişi başına 36 turistin düştüğü Dubrovnik (Hırvatistan), Venedik (21, İtalya), Brugge (21, Belçika), Rodos (21, Yunanistan), Reykjavik (16, İzlanda), Floransa (13, İtalya), Kandiye (13, Yunanistan), Amsterdam (12, Hollanda), Dublin (11, İrlanda) ve Tallinn (10, Estonya). 

Paris, kişi başına 9 turist ile on birinci sırada yer alıyor. Bu “aşırı turizm” sıralaması, tatil evi kiralama ajansı olan Holidu tarafından Covid-19 salgını öncesinde 2019’da yapılan bir araştırmaya dayanıyor.

Dünya Turizm Örgütüne göre, 2022'nin ilk dokuz ayında uluslararası turizm, 477 milyonu Avrupa'dan olmak üzere 700 milyon gezginle salgın öncesi seviyesinin yüzde 65'ine yükseldi. 

Aşırı turizm sıralamasındaki ilk beş şehrin durumu şöyle:

1.Dubrovnik

Hırvatistan'ın Ortaçağ harikası şehri, kişi başına düşen 36 turistle en çok ziyaret edilen şehir konumunda bulunuyor. Yüksek surları ve bozulmamış eski kentiyle ünlü Adriyatik'in bu incisi, ne yazık ki kendi başarısından sıkıntı çekiyor.

Şehir, her yaz gemilerle gelen turist akınına uğruyor. Turistler o denli kalabalık ki şehrin 41 bin 500 sakini (2021'de) ana caddenin tekrar ne zaman geçilebilir olduğunu öğrenmek için televizyon izliyor. 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Dubrovnik'in dar sokakları o kadar kalabalık ki 2017 yılında UNESCO kentin unvanını kaybetmesine neden olabilecek turist sayısına sınırlaması getirilmesini talep etti. Buna göre, 116 kamerayla izlenen Dubrovnik’te herhangi bir anda bulunabilecek kişi sayısının 8 binle sınırlandırılması gerekiyor.

Game of Thrones dizisi film çekimlerinden birini burada yapmak, bu muhteşem ortama ilgiyi yeniden canlandırdı. Belediye yetkilileri, gürültü kirliliğiyle mücadele etmek için tekerlekli bavulların şehir merkezine girişini yasakladı. 

Şehirde gömleksiz dolaşmak yasaklandı. Yeterli yer yok ve şehir merkezinde bir otel bulmak isterseniz üç yıldızlı bir tesis için gecelik 200 avro ödemeniz istenebilir. Şehir, ancak kasım-nisan arasından nefes alabilecek duruma geliyor.

2. Venedik: 

Venedik kanallarının cazibesinin, dünyanın her yerinden aşıkları kendine çektiği bir gerçek. Ama Venedikliler buna “Yeter artık!” demeye başladı. 

Şehir, turist akınını durdurmak için önlemler almak zorunda kaldı. Bir Venedikli başına düşen 21 turist şehri boğuyor. 

San Marco meydanı çevresinde yeni hediyelik eşya dükkanlarının açılması gibi, yolcu gemilerinin de şehrin limanına yanaşması yasaklandı.

Venedik’te konaklamayan günübirlik ziyaretçiler için 2025 yılından itibaren giriş ücreti getirilmesi düşünülüyordu. Ancak yetkililer bu konuda tereddüt ediyor ve günün yoğunluğuna göre 3, 6, 8 ila 10 avro arasında değişecek ve Venedik çevresindeki adaları da kapsayacak bu giriş ücreti uygulanmasını şimdiden erteledi.

Ziyaretçilerin ücreti, daha kente girmeden önce internetten ya da bir akıllı telefon uygulamasıyla ödemeleri gerekecek. Bu uygulama, 2024 ilkbaharda birkaç günlüğüne test edilecek.

3. Brugge: 

Kuzey'in Venedik'i olarak adlandırılan bu kent, 2022 yılında 7,3 milyon ziyaretçi ağırlayarak, pandemi öncesi seviyesinin yüzde 93’üne ulaştı. 

Şehir, ilk adımlarını 1996 yılında atmış ve turizmi tarihî merkezde bulunan yumurta pazarı çevresindeki "altın üçgende" yoğunlaştırma stratejisini benimsemişti. Mayıs, Temmuz, Ağustos ve Aralık ayları sezonun en yoğun dönemleridir. 

Ancak diğer bölgeleri sıkıntıdan korumak için düşünülen bu yoğunlaşma stratejisi, konut fiyatlarının yükselmesini engelleyemedi. Tarihî merkez, çikolata dükkânları, bira tüccarları ve hediyelik eşya dükkânları ile sözde Belçika yaşam tarzının bir tür Disneyland'ına dönüştürüldü.

Zeebrugge limanına yanaşan yolcu gemileri yılda 300 bin turist getiriyor. Bu yolcular şehirde sadece birkaç saat geçiriyor, ancak şehrin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmuyor.

Şehir, Zeebrugge Limanı ile yolcu gemilerinin sayısını herhangi bir zamanda dört ya da beş yerine ikiyle sınırlandırmak üzere bir anlaşma yaptı. Rehberli tur sırasında 25 veya daha fazla kişiden oluşan ziyaretçi gruplarının kulaklık kullanması zorunlu hale getirildi. Aksi takdirde para cezası uygulanacak.

4. Rodos:

Bu ada da yüzyılın hastalığına yakalandı. Turist akını! Aşırı gelişme ve aşırı nüfus, 1988 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan adayı tehdit ediyor. 

Ada, Başbakan Kiriakos Miçotakis, Güney Ege bölgesi ve önde gelen turizm şirketlerinden TUI grubu (Travel Union International) tarafından desteklenen bir proje aracılığıyla "sürdürülebilir turizm" geliştirmeye çalışıyor. 

Rodos'ta kurulacak bir düşünce kuruluşu, adadaki turizmi güçlendirmek için uluslararası uzmanları bir araya getirecek. Bu aşamada her şey biraz belirsiz!

5. Reykjavik:

İzlanda’nın başkenti Reykjavik, 2022 yazında 653 bin ziyaretçiyle, 2018 rekorunu (804 bin kişi) henüz kıramadı, ancak Covid sonrası turizmin büyümesi hızla devam etti. Bu büyüme, 2010'lu yıllardaki turizm patlamasını andırıyor ve endişe yaratıyor. Ada ülkesi, daha uzun süreli kalışları, daha sakin seyahatleri ve daha geniş aralıklı konaklamaları teşvik ederek turist çekiciliğini doğanın korunmasıyla birleştirmeye çalışıyor. 

Ülkedeki 11 bin 600 otel odasının yarısı başkent bölgesinde yer alıyor. Temmuz ve Ağustos 2022'de otellerin doluluk oranı yüzde 89'du.