Bodrum ne kadar pahalı?

Bodrum ne kadar pahalı!

Peki gelelim Bodrum’un pahalı olmasına… Lahmacun fiyatlarıyla sürekli gündeme gelen ve görgüsüzlük şovlarıyla pahalılık üzerinden reklamlarını yapan mekanların sayesinde yerleşen pahalılık algısı aslında Bodrum’a yapılan ciddi bir haksızlık. 

Evet bodrum pahalı olmak zorunda.

Zira Bodrum bir tatil merkezi ve dünya çapında bir destinasyon olmaya aday.

Özellikle Cruise turları sayesinde çok ciddi bir alışverişpotansiyeli Bodrum caddelerinde turluyor.

Ancak bu Bodrum değil olması gereken.

Bodrum’da nerede yanlış yaptık diye soranlara diyeceğim o ki “Nerede doğru yaptık ki?”

Bodrum tepeden tırnağa bir coğrafyanın yağma edilmesinin hikayesidir.

Yazlıkçılar bir yandan, kışın inşaatlarda çalışıp yazın inşaat sezonu dışında iş yapmaya çalışan niteliksiz kadrolar bir yandan; değerli ve özgün olmayan çer çöp satan batakçılara zaten ne desem az, lezzet namına bir kısmı çok başarılı olsa da genelde gıda zehirlenmesi yüksek bir destinasyondan söz ediyoruz.

340 liraya muhteşem bir pizza yiyebilir, 200 liraya biranızı içebilirsiniz, bir yandan da denize girebilirsiniz… Bu da var Bodrum’da…

Ama siz eğer pahalılık algısı üzerinden gösteriş yapmak istiyorsanız ona bir şey diyemem…

Bodrum, baştan aşağı gerçek bir planlama istiyor.

Cruise gemilerinden inen turistler paralı turisttir, onları ucuz ve kalitesiz çakma ürünlerle dolandırmak yerine onlara özgün, gerçekten değerli ürünler, mücevherler, sanat eserleri satmak lazım. Çin malı şeyleri her yerde bulabilirler unutmayın.

Bodrum’da belirli kriterleri karşılamayan restaurant, cafe, bar gibi yerler olamaz… Mutlaka belediye ile Kültür ve Turizm bakanlığı iş birliği yaparak belirli kriterler getirmeli.

Bodrum’da iki İngiliz gencinin aşkını anlatan bir resim vardı sahi, sayın Kocadon’un belediye başkanlığı zamanında bu aşkı anlatan bir resim vardı, ne oldu mesela o resme?

Niteliksiz bir ticaret ortamı ne yazık ki egemen Bodrum’da… Bazı işletmelerin kar etmek gibi bir dertleri yok, basiretli tüccar olmaya çalışanlar ise bu tarz işletmelerle rekabet edemiyorlar. Ticaret Bakanlığımızın da bu konuda acil önlemler alması gerekiyor. 

Pek çok işletme fahiş kira talepleri nedeniyle kepenk kapatıyor. Bir işletmeni toplam giderleri içinde kira giderinin oranı yüzde 2-5 arasında olmak zorunda. Bunun üzerindeki her kira gideri pahalılık olarak yansıyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vergi uygulamaları sayesinde, bir işletmenin gelirinin içinde KDV, ÖTV, Gelir vergisi, Kurumlar Vergisi, MTV, akaryakıt vergisi gibi doğrudan ve dolaylı vergilerin oranını tam olarak hesaplamak olanaksız gibi görünse de ben size diyeyim toplam gelirin yüzde 50’sinden fazlasını devlet vergi olarak alıyor. Sadece kdv yüzde 20 dersek tablo daha da netleşir sanırım. Buna personelin maaş dışındaki vergi, prim vs ödemeleri dahil değil. Arkadaş bu kadar vergi alırsan tabi Türkiye pahalı olur… Bindiğimiz dalı kesiyoruz, yazık…

Aydın Doğan’ın Oteli ne oldu?

Marina Vista, Bodrum Marina’da muhteşem bir oteldi. 

Sonra Aydın Doğan Efendi bu oteli Hilton’a sattı. Hilton da kısa bir süre işlettikten sonra oteli yenilemek için yıktı.

Bodrum’da dolaşan söylentilere göre otelin altında kazı yapılırken çok ciddi tarihi eserler çıkmış.

Konuyla ilgili hiçbir açıklama, duyuru yok ne kadar doğru ne kadar değil bilmiyorum, konuşulanları naklediyorum sadece. 

Ancak son durumda Hilton adı yok Marina Vista olarak yıkılan alanın etrafı perdelenmiş, içeriyi görmek olanaksız. Bu tar şeyler konuşuluyorsa aslı vardır, malum ateş olmayan terden duman çıkmaz…

Pek nasıl oldu da Hilton adı kalktı sessizce ve Marina Vista oldu yine?

Neden bu tarihi eserler konusunda kimse bir açıklama yapmıyor?

Bu sessizlik bence hayra alamet değil.

Bodrumlular Bodrum’a sahip çıkın, Allah’ın Ankaralı gazetecisi gelip bunları yazmasın.