Erkan Yağcı, ''Parası olan bir anda otelci oluyor''

TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı,  geçtiğimiz Çarşamba günü TBMM Bolu Kartalkaya Otel Yangınını Araştırma Komisyonu’nda yaptığı sunumda, sektörle ilgili önemli tespitlerde bulundu.  

Yağcı, ''Bizim meslekte az çok parası olan bir yerden de kredi bulduysa, biraz açık konuşacağım, kusura bakmayın. Bir yerden de desteği aldıysa operatörden, bir tane binayı otele çeviriyor, bir anda otelci oluyor'' dedi.

Yağcı, bu masanın etrafında oturanların gönüllülük esasına göre ailesinden, işinden, özel yaşamından vakit ayırarak bu işlere gönüllü olarak hizmet sevdasıyla beraber yapmaya çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

''Ben turizm otel işletmeciliği okuyan bir insanım. Yani lisans derecem o, üzerine turizm doktorası da yapıp yirmi yıldır bu işi yapan bir insanım. Hem teorisini hem pratiğini kendi çapımda iyi bildiğini düşünen bir insanım. Ben her gün otele gittiğimde "Ya, almam gereken bir önlem var mı?" o edayla giderim otele çünkü bunun risklerini... Yani aklın, bilimin, fennin bana tanıdığı olanakların hepsini kullanarak bu işi hakkıyla yapıyorum. 

Sektörün şöyle bir sıkıntısı var...

Otelde olaylar olmuyor mu? Oluyor yani hayatın doğal akışı, kader diye bir şey de var ama bize düşen, her türlü önlemi, aklın verdiği her türlü önlemi almak ama bizim sektörün şöyle bir sıkıntısı var: Şimdi, avukatlık bürosu açmanız için avukat olmanız lazım. İşte, doktor olmanız için ya da doktor ofisi açmanız için doktorluk belgesi almanız lazım. Ama bizim meslekte maalesef ondan ben denetimleri çok önemsiyorum Sayın Başkanım, konumun temelinde de o vardı. Bu işi insanın aklına, vicdanına, ahlakına bırakamayız. Mutlaka devletin düzenleyici ve denetçi olması lazım. 

Biraz açık konmuşacağım kusura bakmayın...

Bizim meslekte az çok parası olan bir yerden de kredi bulduysa, biraz açık konuşacağım, kusura bakmayın. Bir yerden de desteği aldıysa operatörden, bir tane binayı otele çeviriyor, bir anda otelci oluyor. Ben bu işi öğrenmek için hayatımda on beş yıl emek harcadım, o insan da bu işi yapıyor, sonra böyle bir olay olduğunda da hepimiz zan altında kalıyoruz ve üzülüyoruz. 

Dolayısıyla işin eğitim boyutu var, demin konuştuk. Belki ileride bu işi profesyonel olarak yapacaklardan belli kıstaslar da istemek lazım. Ya turizm mezunu olsun ya üniversite mezunu olsun ki gerçekten yaptığı işin riskini bilmesi lazım. Şimdi, önüne gelen -maalesef bir kural yok bizim sektörde genel müdür de olabiliyor, teknik müdür de olabiliyor, vesaire vesaire. Dolayısıyla böyle bir sektörü regüle etmeye çalışıyoruz şu an. Bu, iş de hemen olacak bir şey değil. Onun için, bunları da düşünerek -belki akademisyenler de gelecek, bilemiyorum, sizin şeyiniz var mı Sayın Başkanım- şin teorisini deyince onu demek istiyorum yani bu iş gerçekten bir meslek, bu mesleği de hakkıyla yapacak profesyoneller bu işin içinde olsun ki... Ya, yangının ne olduğu...

Bir oteldeki en önemli risk, yangın riskidir

Çünkü bir oteldeki en önemli risk yangın riskidir yani bunu insanların bilmesi lazım. İşin ahlaki, vicdani boyutunu konuştuk. Benim 8 yaşında bir oğlum var, şimdi ben ona baba olarak ahlaklı olmasını, vicdanlı olmasını, yalan söylememesini öğretiyorum ama 18 yaşını geçtikten sonra kendi kararını verecek. Dolayısıyla, demin seçme seçilme hakkını konuştuk yani seçme seçilme hakkının olduğu, önünde işletme belgesi olan herkes maalesef derneklere, şeylere de üye olabiliyor, işletmeyi de açabiliyor. Dolayısıyla, ben bu düzenleyici rollerin ve denetim mekanizmasının çok sağlam kurulması gerektiğine canıgönülden inanıyorum. Biz de bunu sektör olarak istiyoruz sizden çünkü bu işi gerçekten hakkıyla yapan insanlar var ve maalesef bu tür durumlar da var.''