Türkiye’de gözlem ve modelleme ile su kalitesinin izlendiği ilk sistem olan İzmir Körfezi Oşinografik İzleme Projesi’ni Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) işbirliğiyle yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi İzsu Genel Müdürlüğü, Körfez’deki çalışmalara devam ediyor. Projede 20 kişilik uzman kadro görev alıyor. Her mevsim birer kez olmak üzere yılda 4 kez TÜBİTAK Marmara gemisiyle Körfez’e açılan bilim insanları sudaki fiziksel, kimyasal, biyolojik ve mikrobiyolojik kaliteyi ölçüyor. Bu yöntem sayesinde sudaki değişim ve ekolojik gelişmeler kontrol edilebiliyor. İki yıl sürecek proje kapsamında İzmir Körfezi’nden 36, Yeni Foça ve Seferihisar Akarca koylarından 9’ar istasyonda gözlem yapılıyor. 2 milyon 750 bin liraya mal olan proje, deniz altındaki canlı yaşamını da izleme imkanı sağlıyor. Proje kapsamında 9 ayrı noktadan su altı görüntüleme yapılıyor ve arıtma tesislerinin bölgelerine olan etkileri de gözleniyor.
Hedef yüzülebilir KörfezİZSU Merkez Bölgesi Atıksu Arıtma Tesisleri Şube Müdürlüğü’nde görevli Su Ürünleri Mühendisi Çağdaş Hatırnaz, 2020 yılının ikinci örneklemesini gerçekleştirdiklerini belirterek, “İzmir Körfezi’nin her geçen gün iyileştiğini görüyoruz. 2000 yılından önce Körfez tabanında sıfıra kadar düşen ve balıklara yaşama şansı vermeyen çözünmüş oksijen seviyesi hızla yükseldi. İç Körfez’de deniz tabanında balık gibi yüksek metabolizmalı canlıların yaşamasına izin verecek ölçüde oksijen oranı görüldü. Bu oran 4 miligram/litre seviyesine kadar yükseldi. Bunun yanında berraklık ve ışık geçirgenliğinin giderek artması Körfez’in su kalitesindeki iyileşmenin en önemli göstergelerinden oldu” şeklinde konuştu.
Körfez’deki tür çeşitliliğinin sürekli arttığına dikkat çeken Hatırnaz, “Hedefimiz tüm koylarımızda bu ölçümlemeleri yapmak. Aksayan noktaları tespit ederek yüzülebilir Körfez hedefini gerçekleştirmek” dedi.
Hedef yüzülebilir KörfezİZSU Merkez Bölgesi Atıksu Arıtma Tesisleri Şube Müdürlüğü’nde görevli Su Ürünleri Mühendisi Çağdaş Hatırnaz, 2020 yılının ikinci örneklemesini gerçekleştirdiklerini belirterek, “İzmir Körfezi’nin her geçen gün iyileştiğini görüyoruz. 2000 yılından önce Körfez tabanında sıfıra kadar düşen ve balıklara yaşama şansı vermeyen çözünmüş oksijen seviyesi hızla yükseldi. İç Körfez’de deniz tabanında balık gibi yüksek metabolizmalı canlıların yaşamasına izin verecek ölçüde oksijen oranı görüldü. Bu oran 4 miligram/litre seviyesine kadar yükseldi. Bunun yanında berraklık ve ışık geçirgenliğinin giderek artması Körfez’in su kalitesindeki iyileşmenin en önemli göstergelerinden oldu” şeklinde konuştu.
Körfez’deki tür çeşitliliğinin sürekli arttığına dikkat çeken Hatırnaz, “Hedefimiz tüm koylarımızda bu ölçümlemeleri yapmak. Aksayan noktaları tespit ederek yüzülebilir Körfez hedefini gerçekleştirmek” dedi.