Bodrum Ticaret Odasının meclis toplantısına katılan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, meclis üyelerine, Bodrum Belediyesinin çalışmalarından bahsederek büyükşehir sürecini de değerlendirdi. İmar ile ilgili çalışmalarının devam ettiğini belirten Kocadon, ''Ama şunu her zaman söylemek istiyorum: herkes hakkı neyse Bodrum Belediyesi'nden onu alacak. Konut yapmak istiyorsa konut ruhsatı alacak, turizm yapmak istiyorsa turizm ruhsatı alacak. Eskiden biliyorsunuz turizm ruhsatı alarak villalar yapıldı. Bunun sonucunda da insanlar bu evleri aldıklarında her şeyi ticarethaneden kullanıyorlardı. Elektriği de ticarethaneden kullanıyorlar, suyu da... Ve bu birçok karmaşaya da sebep oluyor, aynı zamanda da turizm alanında konutların olmasına yol açıyor. Bir çok güzel bölgelerimizde bu konutlar oldu. Onun için bunlara artık bir çeki düzen veriyoruz." dedi.
Yaz sezonunda gerçekleştirilen çalışmalar ve yaşanan sıkıntılar ile ilgili en kısa sürede tedbirler alındığını da ifade eden Başkan Kocadon, şöyle konuştu:
"Bütün plajlar zaten halkın"
"Tabii ki birden bire 10 belediyenin kapanmasıyla yaz sezonunun başlaması ufak da olsa çöp sorununda bir karmaşa yarattı bize ama çabuk topladık. Bunun yanında yazın bize gelen en büyük şikayet; gürültü ve plajlarımız oldu, biliyorsunuz. Plajlar konusunda bir çalışma yapıyoruz. Özellikle bugün hep 'halk plajı' diyoruz ama halk plajı diye bir kavram yok. Bütün plajlar zaten halkın. Bu plajların güzel olduğu bölgelerde Milli Emlak ile işbirliğine gidip bu plajların kiralamasını Bodrum Belediyesi olarak biz talep edeceğiz. Orada Bodrum'a yakışır şezlong ve şemsiyeleri koyacağız ki otelci arkadaşımızın müşterisi de gelsin kullansın ama dışarıdan halk da gelsin kullansın. Ancak şunu hiçbir zaman unutmayalım: plajlar piknik yeri değil, arkadaşlar! Piknik yapacak olanlar, piknik alanlarına gitsin; denize girmek isteyenler de gelsin plajlara. Plajlar aynı zamanda restoran sahibi arkadaşın servis açabileceği bir alan da değildir. Bu gün baktığımızda plajların bir kısmının restoran sahibi arkadaşlar tarafından işgal edilmiş olduğunu görüyorsunuz. Biz onlara da yardımcı olacağız. Ama önce plajların denize girilebilir, güneşlenilen bir alan olduğunu herkesin bilmesi lazım. Artan bir kısım olursa tabii ki onları da restorancı arkadaşlara verebiliriz, hiç sorun değil. Çünkü önemli olan kurallara uymaktır. Bizim sıkıntımız bu. Başta kurallara hep beraber uyuyoruz sonra o kuralları nasıl deleriz diye bunun çabasına giriyoruz. Halbuki, bu düşünce içinde olacağımıza, 'bundan daha fazla nasıl kazanç elde ederiz?, diye düşünmemiz lazım. Kendi koyduğumuz kuralları, kendimiz delmeye çalışıyoruz.''
"Bodrum'un tanıtımı için 30 ülkeye çıkartma yapıyoruz"
Başkan konuşmasının devamında turizm sezonunda en büyük desteğin yine Anadolu halkından geldiğini belirterek, şöyle devam etti: "Bodrumumuzun bu sene turizmine baktığımızda yine en büyük destek Anadolu halkından geldi. Bu bir gerçek. Anadolu halkının Bodrum'a müthiş bir sevgisi var, merakı var. Bodrum ibaresi geçen her haberi okuyorlar. Ve bunun yanında yurt dışından gelen turistlere baktığımızda kimi ülkelerden gelenlerde düşüş varken, kimi ülkelerde de yükselme var. Geçen seneye göre aşağı yukarı yurt dışından gelişlerde %5 gibi bir kaybımız var. Bunun da çeşitli nedenleri var. Bu nedenleri de hiç bir zaman mazeret olarak görmememiz lazım. Bu sene Bodrum'un tanıtımı için 30 ülkeye çıkartma yapıyoruz. İlk Hindistan'a, Çin'e ve Japonya'ya gittiğimizde kimse inanmamıştı ama bugün Bodrum sokaklarında Çinli ve Japon turistleri gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Hindistan'dan da gelen oldu. Ama en büyük desteği Türki Cumhuriyetler veriyor, Bodrum'a çok meraklılar ve büyük yatırımlar da yapıyorlar. En pahalı villaları da onlar alıyorlar ve ortalama 1500 dolara varan bir para harcıyorlar. Yani Bodrum'a şöyle bir baktığımızda diğer turistlerin 450 ile 650 dolar olan harcama fiyatlarını bunlar üçe katlıyor neredeyse. Bu nedenle o bölgelere aynı çıkartmaları yapmaya devam edeceğiz." "Tui Bodrum'u terk etmişti, geri döndü"
Başkan Kocadon ayrıca, ''Geçen sene turizm konusunda çok enteresan bir olay yaşadık: dünyanın en büyük seyahat acentelerinden biri olan Tui, Bodrum'u terk etmiş, buraya gelmek istemiyordu. Ama geçtiğimiz yıl bir fuarda randevu talep edip benimle görüştüler. Yaptığımız görüşmede Tui yetkilileri, Bodrum'a tekrar girmek istediklerini söylediler. Ben de onlara: 'Neden terk ettiğiniz Bodrum'a tekrar geri dönmek istiyorsunuz? diye sordum. Onlar da: 'Son olarak yapılan altyapı, üst yapı ve çevre düzenlemesi, çarşının güzelleştirilmesi, otellerin iyileştirilmesi bizim dikkatimizi çekti' dediler. Antalya'dakilerden daha fazla geliri olan ve en üst düzeydeki turistlerden Bodrum için talepler gelmeye başlamış. 2015 yılı için de büyük otellerde rezervasyonlar başlamış durumda. Bodrum'a Alman turistlerin gelmesinde dikkat çekici bir artış var. Bunun sebebi de yapmış olduğumuz çalışmalarımızdır. Belediye, alt yapı ve çevre düzenlemesini yaparsa esnaf da kendiliğinden dükkanına, oteline bir çeki-düzen veriyor." dedi. ''Bodrum mimarisini bozdurmayacağız!"
Konuşmasında son olarak, Bodrum'un kendine has mimari dokusunu bozdurmamak için elinden gelen çabayı göstereceğini de ifade eden Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon sözlerini şöyle noktaladı:
"1960'lı yıllarda Bodrum'un önünde olan, popüler bir çok ilçe vardı. Fakat bu ilçeler zamanla geriye gitmeye başladı. Bunun en büyük sebebi de kentsel kimliğini koruyamaması olmuştur. Turizm yükselirken binaları da yükseldi. Bodrum'u Bodrum yapan en önemli özelliği kentsel kimliğinden kopmaması ve bunun sürdürebilir olmasıdır. Bodrum Belediye Başkanı olarak diyorum ki: Bodrum, hiç bir kimsenin kendisini tatmin etme yeri değildir. O modern projelerini, Bodrum hariç her yerde çizebilirler. Bodrum mimarisinin özelliklerini taşıyan esnetilmiş projelere varız ama Bodrum mimarisinin dışına çıkan projelere hayır diyoruz."
Yaz sezonunda gerçekleştirilen çalışmalar ve yaşanan sıkıntılar ile ilgili en kısa sürede tedbirler alındığını da ifade eden Başkan Kocadon, şöyle konuştu:
"Bütün plajlar zaten halkın"
"Tabii ki birden bire 10 belediyenin kapanmasıyla yaz sezonunun başlaması ufak da olsa çöp sorununda bir karmaşa yarattı bize ama çabuk topladık. Bunun yanında yazın bize gelen en büyük şikayet; gürültü ve plajlarımız oldu, biliyorsunuz. Plajlar konusunda bir çalışma yapıyoruz. Özellikle bugün hep 'halk plajı' diyoruz ama halk plajı diye bir kavram yok. Bütün plajlar zaten halkın. Bu plajların güzel olduğu bölgelerde Milli Emlak ile işbirliğine gidip bu plajların kiralamasını Bodrum Belediyesi olarak biz talep edeceğiz. Orada Bodrum'a yakışır şezlong ve şemsiyeleri koyacağız ki otelci arkadaşımızın müşterisi de gelsin kullansın ama dışarıdan halk da gelsin kullansın. Ancak şunu hiçbir zaman unutmayalım: plajlar piknik yeri değil, arkadaşlar! Piknik yapacak olanlar, piknik alanlarına gitsin; denize girmek isteyenler de gelsin plajlara. Plajlar aynı zamanda restoran sahibi arkadaşın servis açabileceği bir alan da değildir. Bu gün baktığımızda plajların bir kısmının restoran sahibi arkadaşlar tarafından işgal edilmiş olduğunu görüyorsunuz. Biz onlara da yardımcı olacağız. Ama önce plajların denize girilebilir, güneşlenilen bir alan olduğunu herkesin bilmesi lazım. Artan bir kısım olursa tabii ki onları da restorancı arkadaşlara verebiliriz, hiç sorun değil. Çünkü önemli olan kurallara uymaktır. Bizim sıkıntımız bu. Başta kurallara hep beraber uyuyoruz sonra o kuralları nasıl deleriz diye bunun çabasına giriyoruz. Halbuki, bu düşünce içinde olacağımıza, 'bundan daha fazla nasıl kazanç elde ederiz?, diye düşünmemiz lazım. Kendi koyduğumuz kuralları, kendimiz delmeye çalışıyoruz.''
"Bodrum'un tanıtımı için 30 ülkeye çıkartma yapıyoruz"
Başkan konuşmasının devamında turizm sezonunda en büyük desteğin yine Anadolu halkından geldiğini belirterek, şöyle devam etti: "Bodrumumuzun bu sene turizmine baktığımızda yine en büyük destek Anadolu halkından geldi. Bu bir gerçek. Anadolu halkının Bodrum'a müthiş bir sevgisi var, merakı var. Bodrum ibaresi geçen her haberi okuyorlar. Ve bunun yanında yurt dışından gelen turistlere baktığımızda kimi ülkelerden gelenlerde düşüş varken, kimi ülkelerde de yükselme var. Geçen seneye göre aşağı yukarı yurt dışından gelişlerde %5 gibi bir kaybımız var. Bunun da çeşitli nedenleri var. Bu nedenleri de hiç bir zaman mazeret olarak görmememiz lazım. Bu sene Bodrum'un tanıtımı için 30 ülkeye çıkartma yapıyoruz. İlk Hindistan'a, Çin'e ve Japonya'ya gittiğimizde kimse inanmamıştı ama bugün Bodrum sokaklarında Çinli ve Japon turistleri gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Hindistan'dan da gelen oldu. Ama en büyük desteği Türki Cumhuriyetler veriyor, Bodrum'a çok meraklılar ve büyük yatırımlar da yapıyorlar. En pahalı villaları da onlar alıyorlar ve ortalama 1500 dolara varan bir para harcıyorlar. Yani Bodrum'a şöyle bir baktığımızda diğer turistlerin 450 ile 650 dolar olan harcama fiyatlarını bunlar üçe katlıyor neredeyse. Bu nedenle o bölgelere aynı çıkartmaları yapmaya devam edeceğiz." "Tui Bodrum'u terk etmişti, geri döndü"
Başkan Kocadon ayrıca, ''Geçen sene turizm konusunda çok enteresan bir olay yaşadık: dünyanın en büyük seyahat acentelerinden biri olan Tui, Bodrum'u terk etmiş, buraya gelmek istemiyordu. Ama geçtiğimiz yıl bir fuarda randevu talep edip benimle görüştüler. Yaptığımız görüşmede Tui yetkilileri, Bodrum'a tekrar girmek istediklerini söylediler. Ben de onlara: 'Neden terk ettiğiniz Bodrum'a tekrar geri dönmek istiyorsunuz? diye sordum. Onlar da: 'Son olarak yapılan altyapı, üst yapı ve çevre düzenlemesi, çarşının güzelleştirilmesi, otellerin iyileştirilmesi bizim dikkatimizi çekti' dediler. Antalya'dakilerden daha fazla geliri olan ve en üst düzeydeki turistlerden Bodrum için talepler gelmeye başlamış. 2015 yılı için de büyük otellerde rezervasyonlar başlamış durumda. Bodrum'a Alman turistlerin gelmesinde dikkat çekici bir artış var. Bunun sebebi de yapmış olduğumuz çalışmalarımızdır. Belediye, alt yapı ve çevre düzenlemesini yaparsa esnaf da kendiliğinden dükkanına, oteline bir çeki-düzen veriyor." dedi. ''Bodrum mimarisini bozdurmayacağız!"
Konuşmasında son olarak, Bodrum'un kendine has mimari dokusunu bozdurmamak için elinden gelen çabayı göstereceğini de ifade eden Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon sözlerini şöyle noktaladı:
"1960'lı yıllarda Bodrum'un önünde olan, popüler bir çok ilçe vardı. Fakat bu ilçeler zamanla geriye gitmeye başladı. Bunun en büyük sebebi de kentsel kimliğini koruyamaması olmuştur. Turizm yükselirken binaları da yükseldi. Bodrum'u Bodrum yapan en önemli özelliği kentsel kimliğinden kopmaması ve bunun sürdürebilir olmasıdır. Bodrum Belediye Başkanı olarak diyorum ki: Bodrum, hiç bir kimsenin kendisini tatmin etme yeri değildir. O modern projelerini, Bodrum hariç her yerde çizebilirler. Bodrum mimarisinin özelliklerini taşıyan esnetilmiş projelere varız ama Bodrum mimarisinin dışına çıkan projelere hayır diyoruz."