Zafer Alkaya, yaptığı açıklamada, savaş nedeniyle bir belirsizlik ve sıkıntıyla karşı karşıya kalan turizmin tekrar hareketlenmesi için barışın şart olduğunu, barış fikrinin kalıcı ve kararlı olması gerektiğini de belirtti.
Rusya ve Ukrayna’nın Türkiye için turizmde alternatiflerinin olmadığına dikkat çeken Alkaya, ‘’Ukrayna savaşın üzücü sonuçları ile karşı karşıya. Diğer taraftan ise pek çok uluslararası yaptırımla karşı karşıya kalan Rusya’nın nasıl bir yol izleyeceğini de şimdilik tam olarak bilemiyoruz. Antalya için çok önemli olan iki pazarın durumu ortada’’ dedi.
Rusya ve Ukrayna’nın durumunun yanı sıra digger pazarların durumuna da odaklanmamız gerektiğini vurgulayan Zafer Alkaya, şunları söyledi:
‘’Son yıllarda yükselen değer noktasında beşinci pazarımız konumuna gelen Polonya olmak üzere ön plana çıkan Doğu Avrupa Pazarındaki huzura da özellikle odaklanmamız gerekiyor. Almanya’nın önderliğindeki Orta Avrupa Pazarında ise son gelişmeler doğrultusunda bir miktar azaldığını gözlemlediğimiz rezervasyonlar dışında şimdilik herhangi bir başka olumsuzluk yaşanmıyor olması bizi umutlandırıyor. Bütün bu büyük resmin ortaya koyduğu gerçekler beraberinde net bir yol belirleyebilmemiz öncelikle olmazsa olmazımız diyebileceğimiz bu “kalıcı barış” sayesinde mümkündür. Barış turizmin ruhudur. Biz bu ruh ile dünya insanlarını asla milliyet gözetmeksizin mutlu etmeye özen gösterir ve bu sayede o tarifsiz hazzı da birlikte yaşarız. Biz barışa hazırız, kollarımızı sevgiyle açtık bekliyoruz.’’
Rusya ve Ukrayna’nın Türkiye için turizmde alternatiflerinin olmadığına dikkat çeken Alkaya, ‘’Ukrayna savaşın üzücü sonuçları ile karşı karşıya. Diğer taraftan ise pek çok uluslararası yaptırımla karşı karşıya kalan Rusya’nın nasıl bir yol izleyeceğini de şimdilik tam olarak bilemiyoruz. Antalya için çok önemli olan iki pazarın durumu ortada’’ dedi.
Rusya ve Ukrayna’nın durumunun yanı sıra digger pazarların durumuna da odaklanmamız gerektiğini vurgulayan Zafer Alkaya, şunları söyledi:
‘’Son yıllarda yükselen değer noktasında beşinci pazarımız konumuna gelen Polonya olmak üzere ön plana çıkan Doğu Avrupa Pazarındaki huzura da özellikle odaklanmamız gerekiyor. Almanya’nın önderliğindeki Orta Avrupa Pazarında ise son gelişmeler doğrultusunda bir miktar azaldığını gözlemlediğimiz rezervasyonlar dışında şimdilik herhangi bir başka olumsuzluk yaşanmıyor olması bizi umutlandırıyor. Bütün bu büyük resmin ortaya koyduğu gerçekler beraberinde net bir yol belirleyebilmemiz öncelikle olmazsa olmazımız diyebileceğimiz bu “kalıcı barış” sayesinde mümkündür. Barış turizmin ruhudur. Biz bu ruh ile dünya insanlarını asla milliyet gözetmeksizin mutlu etmeye özen gösterir ve bu sayede o tarifsiz hazzı da birlikte yaşarız. Biz barışa hazırız, kollarımızı sevgiyle açtık bekliyoruz.’’