Çandır, aralık ayı meclis toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Zorlu bir yılı geride bıraktığımızı belirten Çandır, “2020 yılına girerken sahip olduğumuz beklentilerden, hedeflerden ve umutlardan tamamen bağımsız bir yıl yaşadık. Adeta can derdine düştük” dedi.COVİD-19 salgınının tüm dünya ile birlikte bizleri de derinden etkilediğini belirten Çandır, dünyada ve ülkemizde ekonomi ile iş dünyasının karşılaştığı zorlukların farklı düzeyde olduğuna dikkat çekti. Çandır, sağlık ve tarım sektörlerinde çalışanların en fazla risk altında kaldığı bir dönemi yaşadığımızı kaydetti.
TÜRKİYE 1 ŞOK YAŞADI ANTALYA 3 ŞOK YAŞADITurizm ve hizmet sektörünün salgından en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini kaydeden Çandır, “Dünya çapında tarım ve turizm kenti olan Antalya’mız, hem en fazla risk altında çalışan hem de salgın tedbirlerinden en ağır ekonomik darbe ile etkilenen şehir olmuştur. Turizm faaliyetleri, yüzde 80’den fazla küçülmüştür. Yılın başında 55 milyon turist ve 40 milyar dolar gelir hedefine uygun hazırlık yapan Antalya, sonuçta tam bir şokla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye ortalaması 1 şok yaşadıysa biz en az 3 şok yaşadık” dedi.İLK KEZ YAŞADIAntalya’nın ibrazında ödenen çek tutarı büyümesinde ilk kez Türkiye ortalamasının altında kaldığına dikkat çeken Ali Çandır, “11 aylık gerçekleşmelere baktığımızda 2020 yılında ibrazında ödenen çek tutarı, önceki yıla göre Türkiye’de yüzde 10 civarında artarken, Antalya’da yüzde 20’den fazla azalmıştır. Böylesine aleyhimize makas açıklığını ilk kez yaşamaktayız” dedi. Antalya için ekonomik afet bölgesi ilan edilmesini isteyen Çandır, “Bu kapsamdaki önerilerimizi ve taleplerimizi özellikle Eylül ayından itibaren her platformda dile getirmeye, her yetkiliye iletmeye çalışıyoruz” dedi.BORÇ YÜKÜMÜZ AĞIRYılın önemli bir kısmında üretim ve ticaret dururken, borçlanmanın devam ettiğini belirten Başkan Çandır, “Sonuç olarak alacakların tahsilatı ve borçların ödenmesi hepimizin sırtında ağır bir yük haline gelmiştir. Bu salgına sırtında ağır bir yükle yakalanmış olan kesimler, salgının eklediği yükle çok daha zorlu bir döneme girmiştir. Öz kaynaklarımızdan kullanımlarımız, kamu ödemlerine ilişkin ertelemeler ve ilave ucuz krediler, Kasım ayına kadar direnmemizi belli ölçülerde sağlamıştır” diye konuştu. Ekim ayından itibaren tekrar yükselişe geçen salgının ilki kadar ekonomiye şiddetli etkisi olmayacağı görüşüne katılmadığını ifade eden Çandır, ”Çünkü ilk darbenin etkisini atlatamamış ekonomiye ve iş dünyasına, daha hafif şiddette bile olsa gelen bu ilave darbe, yerle bir etme etkisi yaratmaktadır” dedi.SERİ İFLAS RİSKİ UYARISI2021 yılı için önümüzdeki en büyük riskin seri iflas riski olduğunu ifade eden Ali Çandır, “Böyle bir riskin gerçekleşmemesi için başta kamu otoritesi olmak üzere hepimiz tedbirler almalıyız. Bu tedbirlerin başında, daha önce ertelenmiş olan 2020 yılı ve 2021 yılı kamuya ödemelerimiz en az 2023 yılına kadar faizsiz ertelenmelidir ki diğer ödemelerimizi yapabilme kabiliyetine sahip olalım” dedi.Talep zayıflığı ve yüksek maliyetli kredilerin 2021 yılının zor geçeceğinin göstergesi olduğunu kaydeden Çandır, “Halbuki gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için görülmemiş bol para, sıfır faiz ve sıfıra yakın enflasyon koşulları 2021 yılı için daha iyi beklentiler yaratmaktadır. Özellikle aşı ve ilaç konularındaki olumlu gelişmeler bu ekonomilerin 2021 yılında ciddi bir olumlu hareketlenme yaşayacaklarını göstermektedir” dedi.
TÜRKİYE 1 ŞOK YAŞADI ANTALYA 3 ŞOK YAŞADITurizm ve hizmet sektörünün salgından en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini kaydeden Çandır, “Dünya çapında tarım ve turizm kenti olan Antalya’mız, hem en fazla risk altında çalışan hem de salgın tedbirlerinden en ağır ekonomik darbe ile etkilenen şehir olmuştur. Turizm faaliyetleri, yüzde 80’den fazla küçülmüştür. Yılın başında 55 milyon turist ve 40 milyar dolar gelir hedefine uygun hazırlık yapan Antalya, sonuçta tam bir şokla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye ortalaması 1 şok yaşadıysa biz en az 3 şok yaşadık” dedi.İLK KEZ YAŞADIAntalya’nın ibrazında ödenen çek tutarı büyümesinde ilk kez Türkiye ortalamasının altında kaldığına dikkat çeken Ali Çandır, “11 aylık gerçekleşmelere baktığımızda 2020 yılında ibrazında ödenen çek tutarı, önceki yıla göre Türkiye’de yüzde 10 civarında artarken, Antalya’da yüzde 20’den fazla azalmıştır. Böylesine aleyhimize makas açıklığını ilk kez yaşamaktayız” dedi. Antalya için ekonomik afet bölgesi ilan edilmesini isteyen Çandır, “Bu kapsamdaki önerilerimizi ve taleplerimizi özellikle Eylül ayından itibaren her platformda dile getirmeye, her yetkiliye iletmeye çalışıyoruz” dedi.BORÇ YÜKÜMÜZ AĞIRYılın önemli bir kısmında üretim ve ticaret dururken, borçlanmanın devam ettiğini belirten Başkan Çandır, “Sonuç olarak alacakların tahsilatı ve borçların ödenmesi hepimizin sırtında ağır bir yük haline gelmiştir. Bu salgına sırtında ağır bir yükle yakalanmış olan kesimler, salgının eklediği yükle çok daha zorlu bir döneme girmiştir. Öz kaynaklarımızdan kullanımlarımız, kamu ödemlerine ilişkin ertelemeler ve ilave ucuz krediler, Kasım ayına kadar direnmemizi belli ölçülerde sağlamıştır” diye konuştu. Ekim ayından itibaren tekrar yükselişe geçen salgının ilki kadar ekonomiye şiddetli etkisi olmayacağı görüşüne katılmadığını ifade eden Çandır, ”Çünkü ilk darbenin etkisini atlatamamış ekonomiye ve iş dünyasına, daha hafif şiddette bile olsa gelen bu ilave darbe, yerle bir etme etkisi yaratmaktadır” dedi.SERİ İFLAS RİSKİ UYARISI2021 yılı için önümüzdeki en büyük riskin seri iflas riski olduğunu ifade eden Ali Çandır, “Böyle bir riskin gerçekleşmemesi için başta kamu otoritesi olmak üzere hepimiz tedbirler almalıyız. Bu tedbirlerin başında, daha önce ertelenmiş olan 2020 yılı ve 2021 yılı kamuya ödemelerimiz en az 2023 yılına kadar faizsiz ertelenmelidir ki diğer ödemelerimizi yapabilme kabiliyetine sahip olalım” dedi.Talep zayıflığı ve yüksek maliyetli kredilerin 2021 yılının zor geçeceğinin göstergesi olduğunu kaydeden Çandır, “Halbuki gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için görülmemiş bol para, sıfır faiz ve sıfıra yakın enflasyon koşulları 2021 yılı için daha iyi beklentiler yaratmaktadır. Özellikle aşı ve ilaç konularındaki olumlu gelişmeler bu ekonomilerin 2021 yılında ciddi bir olumlu hareketlenme yaşayacaklarını göstermektedir” dedi.