Türkiye çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) antalya Koordinatörü Lokman Atasoy, yaşanan Koronavirüs Covid-19 salgını sonrası çevre turizm ilişkisini değerlendirdi.Atasoy, turizmin geleceği ile ilgili kısa, orta, uzun vadede pek çok senaryonun konuşulduğunu belirterek, tüm senaryolarda kabul edilen gerçeğin ise insanların artık turizm tercihlerini çevre ve sağlık koşullarını ön plana alarak planlayacaklarını söyledi.“Şu anda en çok zarar gören nasıl ki turizm ise bunu fırsata çevirecek olan sektör de turizm olmalıdır'' diyen Atasoy, şunları kaydetti:''Çünkü insanlar eve kapandıkları şu dönemleri kontrollü seyahatler, alternatif turizm tercihleri ile gerçekleştirmek isteyeceklerdir. Bu bir ihtiyaçtır. Yani temiz denizinizin olması, temiz havanızın, temiz suyunuzun, temiz doğanızın olması şart. İnsanlar açık alanları, dış mekanları daha çok tercih edeceklerdir uzunca bir süre. Hijyen koşullarını üst düzeyde beklemeleri, kalabalık ortamlar yerine daha sakin alanları tercih etmelerini beklemeliyiz. Butik oteller, alternatif turizm tercihleri ön plana çıkacak ancak deniz-kum-güneş imkanlarını değerlendirmek isteyenler çoğunlukta olması muhtemeldir. Konaklama sektörünün bu tercihte bulunacaklar için uygun koşulları hazırlamaları gerekecektir. Antalya bunu avantaja dönüştürebilecek düzeydedir. Temiz denizlerimizin, Mavi Bayraklı plajlarımızın, temiz havamızın, suyumuzun, doğal alanlarımızın, alternatif turizm için çok uygun olanaklarımızın olması son derece önemlidir. Bunları değerlendirmeli, çeşitlendirmeli ve çevreyi koruyarak sürdürülebilir, sorumlu turizm anlayışını geliştirmeliyiz.ÇEVREYE YATIRIM YAPAN KAZANÇLI ÇIKACAKAntalya’da kitle turizmi ağırlıklı hizmet veren işletmeler de bu beklentileri dikkate alarak hareket edeceklerdir. Kapasitesinin altında müşteri alarak, aralarında mesafe bırakacak şekilde farklı alanlar oluşturulması, kişiye özel malzemeler vb beklentiler olabilecektir. Nasıl ki herşey dahil konseptinde dünyanın en başarılı otelleri haline geldiysek yeni beklentilere göre hareket edecek kapasiteye ve profesyonelliğe de sahip olunacağını düşünüyorum.Turizmde çevreye yatırım yapan mutlaka kazançlı çıkacaktır. Ekolojik turizm, yöresel değerler daha da ön planda olacaktır. İnsanlar doğa ile içiçe olan çevreye saygılı işletmeleri tercih edeceklerdir. Deniz-kum-güneş yine vazgeçilmez olacaktır, bu konuda tercih yapanlar için gerekli düzenlemelerin yapılması halinde temiz denizler, temiz plajlar avantaj sağlayacaktır. Daha sakin ve daha sade turizm anlayışı hem turistlerin hem de işletmecilerin menfaatine olacaktır.Gıdaların %30’nun atık olduğu herşey dahil konseptindeki tüketim alışkanlıkları belki de artık tamamen değişmelidir. Turistlerin hep daha çok isteyen, işletmecilerin de hep daha çok veren yarışı yerine daha az çeşit, daha az tüketim herkesin menfaatine olacaktır. 28 çeşit peynir olmasına rağmen az bulan turistin istediği 29. peyniri bulup getirmek yerine hijyenik, tercihen organik, yöresel gıdalar ön plana çıkmalıdır. Hizmet esnasında kullanılan malzemeler tekrar gözden geçirilecektir. Virüsün eşya üzerinde kalma süresinin konuşulduğu şu dönemde tek kullanımlık plastikleri tamamen turizm sektöründen çıkarmamız en doğrusu olacaktır. Elden ele temas edilen pipetler terkedilmelidir. Çevre dostu, doğal ürünler ön plana çıkarılmalıdır. Pamuk, keten, kenevir, yün gibi doğal ve hijyenik ürünlere geçeceğiz belki de..Sürdürülebilir olmaktan ziyade sorumlu turizm anlayışı ile hareket etmemiz gereken, bunu yenilenme, sıfırlanma olarak kabul edeceğimiz, yanlışlardan vazgeçmek için fırsat olarak göreceğimiz bir turizm anlayışına sahip olmanın zamanı geldi belki de..Kimi otellerde israf olarak görülen hijyen ve kalite departmanları hak ettikleri saygıyı görmelidirler bundan sonra. Aynı şekilde çevre yönetimi, eko-etiketler, çevre standartları, çevre eğitim çalışmalarını yürüten çevre mühendislerinin, çevre danışmanlarının, Mavi Bayrak sorumlularının ne kadar önemli bir görev üstlendikleri anlaşılmalıdır. Uluslararası eko-etiketlerin, gıda ve çevre yönetim sistemlerinin ne kadar önemli olduğu fark edilmelidir. Yerli turistin her dönem can simidi olduğu, görmezden gelinmeyecek bir potansiyel olduğu anlaşılmalıdır.Sonuç olarak turistin beklentisi temiz ve doğal olanaklara sahip işletmeler olacak, bu koşulları sağlayabilen ve bunu kanıtlayabilen işletmeler kazançlı çıkacaktır.''
Gündem
09 Nisan 2020 - 00:00
Güncelleme: 10 Nisan 2020 - 09:46
Turizmde çevreye yatırım yapan mutlaka kazançlı çıkacak
Türkiye çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Antalya Koordinatörü Lokman Atasoy, yaşanan Koronavirüs Covid-19 salgını sonrası çevre turizm ilişkisini değerlendirdi.
Gündem
09 Nisan 2020 - 00:00
Güncelleme: 10 Nisan 2020 - 09:46