Fethiye, Kaş, Kalkan ve Seydikemer bölgelerindeki kırsal ve köy alanlarında faaliyet gösteren yaklaşık 15.000 Villa turizmi aile işletmesi, 31 Aralık 2024 tarihinde süresi dolan izinleriyle ilgili belirsizliğin devam etmesi nedeniyle endişe içinde bekleyişine devam ediyor.
Turizm Bakanlığı’nın daha önce verdiği sözlere karşın henüz bir yönetmelik değişikliği yapmaması ve somut bir adım atmaması, turizm bölgelerindeki villa turizmi işletmecilerini zor durumda bıraktı.
2024’te, özellikle büyükşehirlerdeki kayıtdışı günübirlik kiralamaların önüne geçmeye yönelik olarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda “Airbnb Kanunu” olarak bilinen 7464 sayılı Kanun, imar sorunlarının had safhada olduğu turizm bölgelerinde geçtiğimiz yıl beklenmedik bir kaosa yol açtı.Özellikle villa turizminin yoğun olduğu kırsal alanlarda, Kanun’un getirdiği imara ilişkin katı şartlar ve belirsizlikler sebebiyle birçok aile işletmesi ya hiç izin belgesi alamadı ya da geçici olarak alabildiği belgeler 31 Aralık 2024’te sona erdi. Kanun çıkarılırken turizm bölgelerinin imar sorunları ve kendine özgü koşullarının yeterince dikkate alınmaması, işletmeleri kapamaya götürecek kadar ciddi sıkıntılara ve büyük cezalara neden oluyor.İşletme sahipleri, Bakanlığın “Sorunları birlikte inceleyip düzenleme yapacağız” açıklamasına güvenerek uzun süredir bir çözüm bekliyor. Ancak şu ana dek herhangi bir yasal düzenleme veya yönetmelik değişikliği yapılmadığı için pek çok villa turizmi işletmesi, faaliyetlerini sürdürememe riskiyle karşı karşıya kalmış durumda.Bu kritik dönemde, 16 Şubat Pazar günü Fethiye Beşkaza Meydanı’nda saat 11:00’de yapılacak olan basın açıklaması toplantısı büyük önem taşıyor. Fethiye, Kaş, Kalkan ve Seydikemer’den yoğun katılımın beklendiği toplantıda, işletme sahipleri yaşadıkları sorunları dile getirerek kamuoyunun dikkatini çekmeyi ve yetkililerden acil çözüm talep etmeyi amaçlıyor.''Ailemin geleceği bu işletmeme bağlı”Fethiyeli bir aileden gelen villa işletmecisi Ahmet Yılmaz, yaşadıkları güçlükleri şu sözlerle ifade etti:“Bu işletmeyi, köyümde atalarımdan kalan 250-300 metrekarelik arazi üzerine, tarım yapamadığım için devletten bir kuruş yardım ya da teşvik almadan tamamen kendi aile bütçemizle inşa ettim. Özellikle yangın, deprem riski olmayan, çevreden izole olduğu için muhafazakâr aileler ve balayı çiftleri tarafından tercih edilen, bölgemizin geçim kaynağı olarak popüler olan müstakil havuzlu ev turizmi konseptini altı yıldır ailemle birlikte yürütüyorum. Açıldığımız günden bu yana Maliye kaydımız var, güvenlik güçlerine günlük KBS bildirimlerimizi eksiksiz yapıyor ve hatta konaklama vergisi bile ödüyoruz. Ne var ki bölgemizdeki imar sorunları sebebiyle kaçak statüsünde yargılandım, cezalar, bedeller ödedim. Bu kanunla birlikte önce işletmemizin resmî statüye kavuşacağını düşünerek sevindik. Ancak sonradan fark ettik ki kanun neredeyse sadece kapatmaya yönelik hazırlanmış.Sayın Bakanımızın ‘Siz başvurun, sorunu görelim; gerekirse yönetmelik değişikliği yaparak çözeriz’ demesi üzerine güvenerek başvuruda bulundum ve 31 Aralık 2024’te süresi dolan bir geçici izin belgesi aldım. Belgelerimizizn süresi bitmesine ve Şubat ayının ortasına gelmemize rağmen hâlâ bir gelişme yok. Şimdi ise belgelerimiz iptal edilerek, bin bir emek ve borçla inşa ettiğim işletmem kapatılmak isteniyor. Ailemin tek geçim kaynağı bu işletmedir; ayrıca çocuklarımın geleceği de buna bağlıdır. Bu turizmi sürdürmek, yalnızca ailemizin geçimi için değil, bölgenin kalkınması ve yerel kültürün yaşatılması açısından da büyük önem taşıyor. Yetkililerden acil bir düzenleme bekliyoruz.”Yapılacak toplantı ve basın açıklamasıyla villa turizmi işletmelerinin taleplerinin bir kez daha kamuoyuna duyurulması ve Bakanlığın çözüm için hızlı adımlar atması hedefleniyor.
Olumsuz yorum yapanlar belli ki otel lobisi. Bu kadar korkmayın villa müşterisi ile otel müşterisi farklıdır
Sen kaçak yapı yap üstüne hatta vergi bile verdik de "ki ne büyük lütuf" sonra aile geçim edebiyatı ile üste çıkmaya çalış ne güzel.
Kaçak bina bile bile kanuna nizama karşı yaptılar. Yıkım kararı uygu***ması gereken binalara ruhsat alamadıklarından dolayı 'magdur' görüyorlar kendileri. Asıl mağdur tarım, hukuk devlet, ve adalettir.
Tarla yapı*** ruhsatsız vıllalara kesinlikle izin verilmemeli ruhsatlı villalla önü açılmalı imar barışi kesinlikle gelmemeli onun yerine daha mantıklı cözüm olmalı
Para para para
Bu durum da o*** binlerce aile var yetkili kurumların. Nasıl geçen yıl geçici belge ile durumu geçici olarak ortadan kaldırdıysa Bakanlığımızdan kalıcı bir çözüm istiyoruz