COVID-19 pandemisi dünya genelinde tüm ekonomileri etkiledi. En ciddi daralmayı yaşayan sektörlerden biri de turizm oldu. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2020’nin küresel turizm tarihinin en kötü yılı olduğunu açıkladı. Sektör, dünyada 1,3 trilyon dolarlık kayıpla yılı kapatırken Türkiye’de de bir önceki yıla göre yüzde 65,1 küçülerek gelirde 12,1 milyar dolara geriledi. Ülkeye giriş yapan yabancı turist sayısı ise yüzde 69,5 azalarak 15,8 milyon kişi oldu. 1100 kişiden 71’i seyahat etmeyi düşünüyor
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Simon-Kucher & Partners tarafından 2020 yılı Aralık ayında 25 ülkede 3 bin 500’den fazla kişinin katılımıyla yapılan araştırma, radikal bir daralma yaşayan turizm sektörünün, bu yıl karşı karşıya kalacağı tabloyla ilgili çarpıcı veriler içeriyor. Öncelikle tatil amaçlı seyahat eden her 100 kişiden 71’i önümüzdeki dönemde seyahat etmeyi düşünebileceğini açıklıyor. Simon-Kucher & Partners’ın 2020 yılı Mayıs ayında ilkini gerçekleştirdiği araştırmada her 100 kişiden sadece 17’si seyahat kısıtlamaları kalktığı anda seyahat etmeye başlayacağını belirtmişti. Bu ciddi artış, kişilerin seyahat özlemini de ortaya koyuyor. Seyahat etmeyi düşünebileceğini ifade eden yüzde 71’in bir takım ön koşulları da var. Buna göre katılımcıların yüzde 29’u seyahat için kendilerinin veya halkın çoğunluğunun aşı olmasını bekleyeceğini dile getirirken, yüzde 30 da seyahatle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasının yeterli olduğunu belirtiyor.Dört önemli trendPandemi birçok sektörde tüketim alışkanlıklarını değiştirdi. Bu nedenle her sektörde değişen tüketici davranışlarını anlamak ve ona göre pozisyon olmak kritik önemde. Sektör şirketlerinin yeni dönem yol haritaları için mutlaka göz önünde bulundurmaları gereken 4 önemli trendi ortaya koyuyor.Seyahat bütçesi artabilir
Araştırmaya göre 2021 yılı seyahat bütçeleri, mevcut ekonomik sıkıntılara rağmen pandemi öncesi dönemle aynı kalabilir hatta daha da artabilir. Öte yandan seyahat etmek ve diğer ülkeleri ziyaret etmek için sabırsızlanan büyük kesime rağmen, katılımcıların görünür bir kısmı istihdam durumu ve covid-19 kaynaklı gelir belirsizliklerini ana sebep olarak göstererek seyahat bütçesini azaltmayı planladığını belirtti. Pandemi kaynaklı kaygıların sebep olduğu bu durum, seyahat harcamalarındaki azalışın kalıcı değil geçici olacağını da gösteriyor. 2) Yakın tatil yerleri güvenli bir seçenek olarak ortaya çıkıyorYeniden seyahat etmek konusunda sabırsızlananlar için COVID-19 pandemisi öncesi çok değerlendirilmeye alınmayan yakın tatil yerleri, güvenli ve oldukça çekici bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 39’u pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat etmeyi planladığını açıklarken, yüzde 49’u da daha az uluslararası seyahat gerçekleştireceğini belirtiyor.
Türkiye ve çevresindeki ülkelerdeki (Mısır, Cezayir, Arnavutluk ve Birleşik Arap Emirlikleri) katılımcılar da bu konuda benzer görüşte. Türkiye ve yakın bölgesindeki ülkelerden araştırmaya katılanların yüzde 78’i pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat gerçekleştireceğini ifade ediyor. Son dakika rezervasyon daha fazla tercih ediliyor Pandeminin küresel olarak yarattığı belirsizlik, turizm sektöründe son dakika rezervasyona ilgiyi artırdı. Araştırmaya katılanların yüzde 51'i belirsizlikler nedeniyle daha fazla son dakika rezervasyon yapmayı planlıyor. Yüzde 44’lük bir kesim iptali kolaylaştırmak için daha çok paket tatil rezervasyonunu tercih edeceğini belirtiyor. Ancak artan son dakika rezervasyon tercihlerine rağmen; katılımcıların yüzde 47'si ise fiyat avantajlarından yararlanmak için daha erken rezervasyon yapmayı planladığını da ekliyor.
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Simon-Kucher & Partners tarafından 2020 yılı Aralık ayında 25 ülkede 3 bin 500’den fazla kişinin katılımıyla yapılan araştırma, radikal bir daralma yaşayan turizm sektörünün, bu yıl karşı karşıya kalacağı tabloyla ilgili çarpıcı veriler içeriyor. Öncelikle tatil amaçlı seyahat eden her 100 kişiden 71’i önümüzdeki dönemde seyahat etmeyi düşünebileceğini açıklıyor. Simon-Kucher & Partners’ın 2020 yılı Mayıs ayında ilkini gerçekleştirdiği araştırmada her 100 kişiden sadece 17’si seyahat kısıtlamaları kalktığı anda seyahat etmeye başlayacağını belirtmişti. Bu ciddi artış, kişilerin seyahat özlemini de ortaya koyuyor. Seyahat etmeyi düşünebileceğini ifade eden yüzde 71’in bir takım ön koşulları da var. Buna göre katılımcıların yüzde 29’u seyahat için kendilerinin veya halkın çoğunluğunun aşı olmasını bekleyeceğini dile getirirken, yüzde 30 da seyahatle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasının yeterli olduğunu belirtiyor.Dört önemli trendPandemi birçok sektörde tüketim alışkanlıklarını değiştirdi. Bu nedenle her sektörde değişen tüketici davranışlarını anlamak ve ona göre pozisyon olmak kritik önemde. Sektör şirketlerinin yeni dönem yol haritaları için mutlaka göz önünde bulundurmaları gereken 4 önemli trendi ortaya koyuyor.Seyahat bütçesi artabilir
Araştırmaya göre 2021 yılı seyahat bütçeleri, mevcut ekonomik sıkıntılara rağmen pandemi öncesi dönemle aynı kalabilir hatta daha da artabilir. Öte yandan seyahat etmek ve diğer ülkeleri ziyaret etmek için sabırsızlanan büyük kesime rağmen, katılımcıların görünür bir kısmı istihdam durumu ve covid-19 kaynaklı gelir belirsizliklerini ana sebep olarak göstererek seyahat bütçesini azaltmayı planladığını belirtti. Pandemi kaynaklı kaygıların sebep olduğu bu durum, seyahat harcamalarındaki azalışın kalıcı değil geçici olacağını da gösteriyor. 2) Yakın tatil yerleri güvenli bir seçenek olarak ortaya çıkıyorYeniden seyahat etmek konusunda sabırsızlananlar için COVID-19 pandemisi öncesi çok değerlendirilmeye alınmayan yakın tatil yerleri, güvenli ve oldukça çekici bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 39’u pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat etmeyi planladığını açıklarken, yüzde 49’u da daha az uluslararası seyahat gerçekleştireceğini belirtiyor.
Türkiye ve çevresindeki ülkelerdeki (Mısır, Cezayir, Arnavutluk ve Birleşik Arap Emirlikleri) katılımcılar da bu konuda benzer görüşte. Türkiye ve yakın bölgesindeki ülkelerden araştırmaya katılanların yüzde 78’i pandemi öncesine kıyasla yurt içinde daha fazla seyahat gerçekleştireceğini ifade ediyor. Son dakika rezervasyon daha fazla tercih ediliyor Pandeminin küresel olarak yarattığı belirsizlik, turizm sektöründe son dakika rezervasyona ilgiyi artırdı. Araştırmaya katılanların yüzde 51'i belirsizlikler nedeniyle daha fazla son dakika rezervasyon yapmayı planlıyor. Yüzde 44’lük bir kesim iptali kolaylaştırmak için daha çok paket tatil rezervasyonunu tercih edeceğini belirtiyor. Ancak artan son dakika rezervasyon tercihlerine rağmen; katılımcıların yüzde 47'si ise fiyat avantajlarından yararlanmak için daha erken rezervasyon yapmayı planladığını da ekliyor.