Biz, turizmle “halvet” olanlar, yani seyahat acenteleri, otelciler, hostesler, rehberler zaman zaman çok ilginç olaylarla karşılaşmaktayız.
İşte bizim ve bazı turizmcilerin “başlarından geçen gerçek olaylar.”
- Vize isteyen ülkelerin son bir senedir uygulamaları "arkası beyaz fonlu" resim. Müşteri göndermiş ama fon kırmızı. Açtık telefonu,
- (Biz): Beyefendi bu resmin arka fonu kırmızı...
- (Müşteri): Yok canım... Bi dakka ben de çıkarayım cepten bir tane... (çıkarır) Eee arkası beyaz bunun kardeşim!
- (B): Kırmızı.. .
- (M): Çevir kardeşim, beyaz bak.... (Resmin arkasına bakıyor)
- (B): !!!
- "Vize için bir resim yeterli beyefendi" (Mısır için)
Ertesi gün kuryeden "tek bir resim" gelir. Ama pasaport yok... Açtık sorduk. Müşteri haklı... "Pasaport istemediniz ki kardeşim!.."
- Uzakdoğu'da müşteri: "Benim küvetim delikli. Değiştirin..." (Jakuziden bahsediyor)
- Kapadokya'da Alman müşterimiz: "Kapı açılmıyor" (anahtarı sadece sola çevirmiş!)
Bir başkası (Japon): "Sıcak su akmıyor" (Sadece kırmızı vanayı açmış!)
Unutmuşlar, Burası Türkiye!..
- Sochi, Yalta, Moldova, Moskova, Kiev, Minsk "eğitim!" turlarımız arttı. Rusca bilen eleman lazım. Filolojiyi yeni bitirmiş bir kızcağızı işe aldık. Ama ikide bir geliyor...
- "Bu grupla ben gidebilir miyim?"
- Yok kızım, Olmaz!..
2 gün sonra tekrar...
- "N'olur bu gruba ben rehber çıkabilir miyim?"
- Hayır...
Tekrar-tekrar ve tekrar...
- "Ya n'olur yaaa-Ben gidiiim n'olur."
- Kızım n'apcan sen orda onca erkeğin arasında?
- "Dilimi kullanacağım!"
- !!!
- Olay aynen dış hatlar uçaklarından birinde yaşanmıştır:
Cep telefonlarının, göreceli olarak yeni çıktığı dönemde, uçak havada yolcu cep telefonu ile konuşmaya başlar. Hostes derhal, konuşma yapmaması konusunda uyarır yolcuyu... Yolcu cevap verir:
- Hostes hanım merak etmeyin, dışarı ile konuşmuyorum, Uçağın içinde, ön taraftaki arkadaşımla konuşuyorum...
- Yolcu:
— Semiha Yankı Havalimanı'nın telefonunu alabilir miyim? (Sabiha Gökçen denilmek isteniyor.) - Yolcu:
— Diyarbakır’a yer var mı acaba?
— Maalesef yok efendim.
— O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız? - Yolcu:
— İyi günler iç hatlar.
— Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi?
— Gerçeğim hanımefendi.— İyi o zaman, iyi günler… - Yolcu:
— İstanbul’a son uçak kaçta?
— Nereden?
— Buradan.— Nereden arıyorsunuz?
— Şehir içinden.
— Nereden?
— Erzurum’dan. - (Adana uçağında yolcu karşılayan hostes koltuğunu bulamayan yolcuya sorar)
— Hangi numarada oturuyorsunuz beyefendi?
— Sanayi Mahallesi No: 14. - Yolcu:
— Trabzon'dan İstanbul'a kaç saat acaba?
— Beklemeye alan görevli 'Bir dakka efendim...'
— Sağolun iyi akşamlar. - Acente:
— Fiyatlarımız iki kişilik odada tek kişi içindir.
— Peki, iki kişilik odada iki kişi için fiyat rica edebilir miyiz?
- Müşteri:
— Ben otele kendi aracımla gidicem ama sizin otobüsleri mi takip etmem gerekiyor? - Yıl 1999, yer Kapadokya, Göreme Açık hava Müzesi: Rehber kiliseler hakkında bilgi verirken yolcu sorar, "Bu kiliseler İsa’dan önce mi sonra mı yapıldı?" (Rehber işi bırakır.)
- Balayına gidecek bir adam otobüs kalkış saatlerini sorar, Satış elemanı cevaplar: "Efendim 23:30". Yolcu atılır “O saatte olmaz, gerdeğe giricem yetişemem…”
- Müşteri İstanbul’dan Fethiye’ye gidecek. "Yoldan arkadaşlarımı alabilir miyiz?" diye soruyor. "Tabi" diyor görevli, "Arkadaşlarınız nerde oturuyor?" Müşteri: "Gaziantep’te."
- Yıl 2003: Acente Gökova'da bir otele rezervasyon yapar. Eylül’ün sonudur, müşteri otele gider. Otelin sorumlusu acenteyi arar: “Abi burada bi kadın var, otelde kalacakmış." Acente: "Garip olan ne ki…" Otel: "İyi de abi biz oteli çoktan kapadık." Acente: "Yapma yaaa."
Sevgilerimle