İTÜ'de öğrencilik yıllarımın ana sloganlarından biri idi; "Ho Ho Ho Şhi Mingh, daha fazla Vietnam" Sonra Hollywood'un Good Morning Vietnam filmi beni çok etkilemişti. Doğası, iklimi, onurlu, mücadeleci insanları. Kısmet bugünlereymiş bu ülkeyi ziyaret. Vietnam-Kamboçya. Ne umdum, ne buldum? Hepsi aşağıda;
Başkent Hanoi. Ama en büyük kent Ho Chi Mingh diğer adıyla Saygon. Ho Chi Mingh
ülkenin Castro'su, Mao'su, Lenin'i. Anıt mezarı Hanoi'de. Nüfus 85 Milyon, Yüzölçümü 330.000 km2, 1usd=16.000 Dong. -5 saat farkımız var. Yönetim biçimi Sosyalist Cumhuriyet. Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nong Duc Manhülkenin her şeyi. Fransa'dan 1945 de, Amerika'dan 1972 de bağımsızlıklarına kavuştular. Kuzey-Güney diye bölünen Vietnam 1976'da birleşti. Asgari ücret 100 usd, Prinç, Mısır, Çay, Kauçuk satar, her şeyi dışarıdan alır. Ancak ülkede tek bir Türk şirketi veya mamulü göremedim. Tüm yol ve inşaatları Japonlar yapıyor. Vitrinleri ise Çin istilasında.
Ülkede ilk dikkatimi çeken motorsiklet fazlalığı. 5 sene öncesine kadar trafikte hakimiyet bisiklette imiş. Motorların yüzlercesi kırmızı ışıkta birikiyor. Yeşille birlikte göçer kuş sürüleri gibi dağılıyorlar. Trafik ışığı olmayan kavşaklarda dahi yüzlerce motorsikletin birbirine çarpmadan nasıl yol aldıklarını izlemek ürkütücü. Kask takma adetleri yok. Herkes korna çalıyor. Turistler de normal taksiler yerine ya motorsiklet ya da bisiklet taksileri kullanıyorlar. Yine de bir önceki seneye göre araba satışları %76 artmış.
Küba ile çok yakın dostlukları bulunduğundan sanayi ve mimaride Küba etkisi hissediliyor. Ama bu da bazı olumsuzlukları beraberinde getirmiş. Örneğin; Sanayi hantal, eski, ürünler estetik yoksunu. Senede 300 gün yağmur alan kentlerin şehir planlamaları da Küba imzalı. Bu nedenle mimari iklime uygun değil. Kolonlar ve düz çatılar sırıtıyor. Her sıkı yağmur sel anlamına geliyor. Şehir dışına çıkıldığında her yer uçsuz bucaksız pirinç ve mısır tarlaları ile dolu. İklim ılıman. Öyle 'balkanlardan gelen' soğuk hava dalgası falan yok. Hep 25-32'C arası. Mevsimsizlik Vietnamlıları diğer komşu Asyalılardan daha fazla etkilemiş olabilir. Bu nedenle hal ve haraketlerinde biz ve latin kökenliler kadar iniş-çıkışları yok. Tekdüzelik hakim. Ama yüz ifadeleri, rejimin de etkisi ile diğer komşularına nazaran daha donuk ve ifadesiz. Ülkede inanç gereği "Kafa kutsal"dır. Yine bu nedenle size selam verenler veya konuşanlar; saygı unsuru olarak sürekli kafalarını sizin kafanızın altında tutuyorlar. Siz de karşılık olarak daha altta tutmaya çalışıyorsunuz. 1.40 lık Vietnamlıların benim gibi 1.83 lük adama karşı işleri kolay. Ellerin parmak uçlarını çenede birleştir, kafayı hafif eğ. Ama biz karşılık verirken her seferinde 1.40 ın altına inmek için bel ve boyun fıtığı ağrısı çekebiliriz. Yine, Vietnamlılar size herhangi bir şeyi elden verirken (kartvizit v.s.) çift elle tutarak ve gözünüze bakarak veriyorlar. Siz de çift elle almalısınız. Çocukların kafalarını okşamayın! Hatırlatırım; boyuna posuna bakıp adamları karamürsel sepeti sanmayın ve sakın kimseyle dalaşmayın. O sakin duran Vietnamlılar; ani ve ters bir olayla karşılaştıklarında birden 'ninja kaplumbağa' kesilebiliyorlar. 1.40 lık adam çizgi film kahramanları gibi fırrrr diye kendi etrafında dönerek Jackie Chan misali suratınıza tekme atabilir. Örneğini gördüm. Erkeklerin baş parmak tırnakları Kıbrıslı erkeklerinkinden bile uzun. Burun karıştırmak ayıp değil. İngilizce bilen sayısı az. Her şeye "yes" diyorlar. Ama doğru ama yanlış. Ör. Adres için sorun; sağa mı gideyim? Yes. Sola mı gideyim? Yine yes.
Otellerde kahvaltı çok zayıf. Kahvaltı menüsü; Haşlanmış pilav, Mısırlı, havuçlu, yumurtalı pilav, bir kaç çeşit otlu pilav, pilav çorbası, pilav tatlısı. Yiyecek-içecek konusunda eğer deniz ürünlerini seviyorsanız problem yok. Ancak Cola'larının bile tadı farklı, adeta soya soslu, içemedim. Bunun dışında Yılan, Kurbağa, Kaplumbağa, Köpek ve Karafatma cinsi sümüklü, sümüksüz böcekler revaçta. Çıtır çıtır kızartıp yiyorlar. Köpek hariç hepsini denedim. Hala hayattayım.
Alışverişte dolar kullanabilirsiniz. Her yerde turist tarifesi var. Pazarlık farz. En az yarısı. Zaten Turist görünce her şeyin fiyatını dolarla söylüyorlar. Pardon, söylemiyor, rakamı hesap makinesinde gösteriyorlar. Sonra da sen yaz, o yazsın derken hesap makinası muhabbeti başlıyor. O 100 dong yazar, sen 10 yazarsın; genizden bir 'you kill meeeeeeeee' çeker ama sonra 50 yazar, bu kez sen 20 yazarsın. You baaaaaaaaaaaad. 20-25'e iş biter. Yanınızda mutlaka yüz tane 1 dolarlık götürün. İşe yarayacak. Lüks ve uluslararası markalar pek yok. Lüks arabaya da hemen hiç rastlamıyorsunuz. Ama rehberimiz bir gün mercedes araba alabileceğini hayal ediyor. Bu bile güzel. 5 sene önce bunu bile hayal edemezlermiş.
Gece hayatı çok zayıf. Hanoi'de restoranlar 20:00 de kapanıyor. Tek çare otel barları. Barlarda, oturarak veya ayakta fiyatlar farklı. Ama dedik ya her yerde Turist tarifesi var. Ucuz içeceğim diye boşuna ayakta kalmayın. Çünkü burada adamı ayakta da.. kazıklarlar. Hanoi'nin 'Lido' su yani meşhur revüsü su üzerinde kukla gösterisi yapılan 'Water Puppet' tiyatro binasında. Bilet 1,5 dolar. Mutlaka gidin.
Halong Bay;
Başkent Hanoi'ye 3 saatlik mesafede bir kıyı şehri. 1964' te Amerikalıların çıkartma yaptığı bölge. Burada minik adalara, köylere, mercan mağarasına ve deniz üstü sabit balıkçı evlerine tekne ile yemekli geziler düzenleniyor. Köylerde size yerel çalgılarla karşılamalar yapıyorlar. Yerel balıkçı evlerinde çayın ve denizin keyfini çıkartmak size düşüyor.
Ho Chi Mingh
Yani Saygon. Vietnam'ın İstanbul'u. Bu şehir çok daha modern, gece hayatı çok daha renkli. Kumarhaneler her yerde. Gece veya gündüz Saygon'u seyretmek isterseniz Trade Center'ın barına mutlaka uğrayın. Bekar erkekler için Tayland'da masaj salonu, Japonya'da Türk Hamamı ne ise Saygon'da 'Karaokebar'lar o. En meşhuru 'Catwalk'. Arzu ettiğiniz arkadaşlarınızla çıktığınız odada büyük bir plazma TV., Karaoke için DVD, Koltuklar, Minibar var. İsterseniz sizi CD ye kaydediyorlar. Korkmayın... Sadece sesinizi...
Bence Vietnam'a gitmek için son 1-2 yıl. Bundan sonra Vietnam özelliğini kaybedecek gibi gözüküyor. Çünkü gelişiyor, zenginleşiyor, globalleşiyor en kötüsü turistikleşiyor.
KAMBOÇYA
Resmi dil Khmerce, Başkent Phnom Penh, Yönetim Şekli Demokrasi, Kurtuluş Fransadan 1953, Yüzölçümü 181,040 km², Nüfus 13,881,427 (2006), Para birimi Riel (KHR).
Angkor krallığı bu bölgede kuruldu. En önemli eseri Angkor Tapınağıdır. (900-1250) arasında Fransız ve İngiliz sömürgesi oldu. (1710-1910) Ülke uzun zamanlar iç savaş yaşadı. Çin deslekli Kızıl Khmerler ülkeye egemen oldu 1997'de Pol Pot'un ölümüyle de tamamen dağıldılar.
Son yıllarda Angelina Jolie'nin Kamboçyalı evlatlıkları ile ünlenen bu ülkenin başkenti Siem Reap dünyanın 8. harikası olan Angkor Wat tapınaklarını barındırmaktadır. Kızıl Khmerlerin yaptığı bu antik şehirdeki en önemli tapınaklar; Angkor Wat, Bayon, Ta Prohm ve Preah Khan. Dünyanın en büyük Budist tapınağı olan Angkor Wat UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Bir zamanlar Asyanın en zengin, şimdinin en fakir ülkesi olmasına rağmen, Siem Reap deluxe beş yıldızlı otelleri, şık restoran ve gece kulüpleri, ünlü markaların mağazaları, hareketli gece hayatı, her adım başı bulabileceğiniz masaj salonları, temiz caddeleri ve tuktuk şoförlerinin dahi ingilizce bildiği nazik ve güleryüzlü halkı ile dikkat çekiyor. Şehirde dolaşmak için en uygun yöntem her yerde rahatlıkla bulabileceğiniz 'cyclo'lar yani bisiklet taksiler.
Dünyanın en büyük tapınağı olan Angkor Wat, Angkor Kralı 2. Suriya Varman tarafından 12. yüzyılda yaptırılmış. Yapımı 30 yıl sürmüş. 19'uncu yüzyılda Fransız sömürge yönetimi sırasında doğa bilimci Henry Mouhot burayı tesadüfen bulmuş. Tapınakları bisiklet, motosiklet ve hatta fillerle gezebilirsiniz. Balonla antik kenti yukarıdan izleme şansınız da var. Ancak sabah erken saatlerde gitmekte fayda var. Tapınak bölgesine girişinizden itibaren oldukça iyi ingilizce öğrenmiş birbirinden güzel küçük çocuklar peşinizi bırakmıyor, her şey 1 dolar.. Alana kadar ısrar devam ediyor, belli bir sure sonra satışı unutup sohbete başlıyorlar.. Antik kentteki diğer bir ünlü tapınak Bayon. Bu tapınağın duvarlarındaki esrarengiz şekilde gülen yüz, yerlilere göre halkını izleyen ve koruyan tanrı-kral Jayavarman'ı temsil ediyor. Olağanüstü gizemleri ve Khmer ustalarının inanılması güç incelikteki süslemeleri ile Angkor gerçekten inanılmaz görüntülere sahip..
Vietnam'ın canlı ve hareketli hayatı sonrası, Khmerler Ülkesi Kamboçya'da, adeta büyülü topraklardaki bu huzur, dinginlik ve sükunet, gözle görülür tezat anlar yaşatıyor insana
Duygu karmaşaları ile içice ama gülümseyen mutlu yüzler bırakıyor ardında
Gerçekten görülmeye değer, tamamen farklı bir kültüre sahip bu topraklara seyahat vakit kaybetmeden yaşanması gereken çok özel bir deneyim..
Vietnam resimleri için tıklayınız http://picasaweb.google.com/baracudacem/Vietnam#
Kamboçya resimleri için tıklayınız http://picasaweb.google.com/baracudacem/KAMBOCYA#