Çok güzel plajlarınızın olması, ormanlar, tarihi eserler, kültürel anıtlar, arkeolojik ya da antropolojik kalıntıların bolca olması bir turizm ülkesi olmak için yeterli midir?
Bugün yer yüzündeki bazı ülkeler daha çok turist çekmek için çırpınırken bazı ülkelerde halk daha az turist gelmesi için çırpınıyor.
İtalya’nın bazı kentleri, İspanya ve özellikle Barselona daha az turist gelmesi için kampanyalar düzenliyor.
Yunanistan, dünyada ülkesinin her noktası turizmden geçimini sağlayan nadir ülkelerden biri mesela. Yunanistan kesinlikle çok başarılı bir turizm ülkesi.
Türkiye, çok zengin varlıklara sahip olmasına rağmen bir turizm ülkesi değil. Şükür İran’dan daha iyi durumdayız.
İran için söylenebilecek sözlerin başında her anlamda mükemmel zenginlikleri olan bir ülke diye söz başlamak lazım. Peki tatil için İran’a gider miyim? ASLA…
365 günün 10 günlük tatilini İran’da neden geçirmek isteyeyim mesela… Tarihi ve doğal zenginliklerini mi? Kesinlikle… İyi de benim ya da eşimin nasıl giyindiği, ne yiyip ne içtiğine müdahale den bir ülkede neden tatil yapayım ki?
Türkiye’nin bazı bölgelerinde halk turizmi öğrendi, tatile gelenler Antalya’da, Muğla’da rahat. Oysa bence Karadeniz Türkiye’nin turizm cenneti olabilir… Ama olamaz, zira Karadeniz insanı bunu sevmiyor, gelen turistin ne yiyip içmesi gerektiğine karışılan noktalar var.
İnsan neden tatile gider?
Normal gündelik yaşamında yapamadığı ya da yapmadığı şeyleri yapmak için…
Sabaha kadar dans etmek, seks yapmak, yeni içkiler, yemekler denemek… Tüm günü sorumsuzca, sadece kendisi için geçirip işi ve sorumluluklarını düşünmemek…
Tatile gelen insanlara bunu gerçekten verdiğimize emin miyiz? Ha şimdi seks deyince bazılarınızın yüzü asıldı hemen, o da nesi diye… Yunanistan’da bir belediye başkanı dostum insanlar 3 nedenle tatile gider demişti. Yemek içmek, eğlenmek ve seks yapmak… Çocuklu ailelere sorun bakın kaç tanesi çocuklardan sonra evlerinde rahat olabiliyor? İnsanlar bunun için tatile gidebilirler, yadırgamamak lazım…
Bütün bunların orta yerinde duran bir şey var işte, turizmde marka ülke olmak. Aynı otel neden bazı ülkelerde 1000 USD olurken bizim ülkemizde 200 USD olur mesela… Türklere pahalıya satarlar da yabancı tur şirketleri alınca yabancı fiyatı farklı olur…
İşin orta yerindeki mesele turizm ülkesi olmanın yanında ülke itibarının da bu anlamda marka ülke olarak bu turizm ülkesi olma hedefine destek olup olmadığı noktasında kilitleniyor. Turizmden, tur şirketinden lokantasına, otelinden eğlence yerlerine kadar herkesin yüksek katma değer elde etmesi için bu marka değerinin yükseltilmesi gerekir. İstanbul’da taksiye binen bir turistin kazıklanmaması; yemek yiyen ya da bir bara gidenlerin oradan mutlu ayrılması önemli…
İşte burada sadece ülkemizde yaşayanlara değil, ülkemizin imajına katkıda bulunan siyasetçi, diplomat ve bürokratlara büyük görev düşüyor. Beyler, hanımlar, insanlar ülkemize bir dini tanımaya ya da din değiştirmeye gelmiyorlar. Amaçları bütün bir yılın yorgunluğunu atmak. Türkiye ya da başka bir yer, onlar için çok da önemli değil… Bu arada Antalya’daki çok değerli bir turizmci dostumun otelinde zaman zaman çok güzel anlara tanıklık ettim… 40 yıldır her sene bazen senede iki kere aynı otele gelen ve bunu artık alışkanlık haline getirmiş Almanlar var… Bunun da kıymetini bilmek lazım.