Göbeklitepe; Peygamberler Şehri, Şanlıurfa'nın Örencik köyü yakınlarında bulunan ve 12 bin yıl öncesini aydınlatan,
300 mt çapında, 15 mt yüksekliğinde olan bir kült merkezidir.
Teorik bilgilerle öğrenilmiş, yerleşik hayata geçiş teorilerini değiştiren önemli bir keşiftir.
İnsanoğlu'nun, tarımla değil de, ibadet ve sosyal amaçlarla bir araya geldiğini göstermiş oldu.
Göbeklitepe bir yerleşim yeri değil, bir kült merkezidir.
Dünya tarihinin bilinen en eski ve en büyük tapınağıdır.
Göbeklitepe; Dinin doğduğu yerdir, hatta "Cennet Bahçesi" denir. Karanlığı aydınlatan güneştir.
Dünyanın ezberlerini değiştirip, tarihi silbaştan yazdıran keşiftir.
Göbeklitepe; Taşların dili ile, tarihe ışık tutuyor. İnanç ve sembollerle, bizleri 12 bin yıl öncesine götürüyor. Bizlere, bölgenin inanç, kültürel, kozmik temalarla tarihi silbaştan yazdırıyor.
Sutunların üzerindeki eller, kollar, insan figürleri, çeşitli hayvan figürleri (yılan, tilki, yaban domuzu, aslan kabartmaları) ve bir çok soyut sembollerle, bize geçmişten kim bilir, daha ne mesajlar vermek istiyor.?
Semboller, mitoloji ve dini ritueller taşımaktadır. Göbeklitepe'nin mimarları, taşlara dil ve mana yükleyerek konuşur hale getirmişler.
Örneğin: Boğa, üretkenliği toprak Ana'yi, bereketi simgeler. Yılan, yeniden doğuşu, yeraltı dünyasını simgeler.
Dikili taşların üzerindeki en önemli figürlerden biri de, Antik dönemdeki Bereket Tanrıçası, Demetri'nin Kutsal hayvanı Turnadır. Turna su kuşudur. Fırat-Dicle havzasının nazlı kuşudur. Turna göçü, yöre insanına yeşermeyi, tohum atma zamanını gösteriyor. Yine Turnalar, avına sesiz ve yavaş yavaş adeta dans eder gibi yaklaşır. İnsanoğlu da, bu danstan etkilenmiş ve taklit etmeye başlamış.
Tilki, Boğa yada Yılan, kim bilir belki de, tehlike ve kötülükleri kovmak için sembolize edilmiştir.
Göbeklitepe; Her taşında bir mesaj ve her mesajında da bir süpriz gizlidir. Bu kutsal mekanda, yeryüzünde ay ve güneşin dansına şahit olacaksınız.
Burası bir uzay gözlemevi mi, yoksa taş çağı hayvanat bahçesi midir.? Göbeklitepe'yi gezerken, kendinizi bazen uzayda, bazen de, hayvanat bahçesinde bulacaksınız.
Göbeklitepe'nin sırları, insanlığı ve insanoğlunu şaşırtmaya devam edecek. Burada her buluş ve her keşif yeni bir merak ve yeni bir bilginin kapısını aralayacaktır.
BİR KEŞİF BU KADAR MI SES GETİRİR.?
*Göbeklitepe'yi planlayan, kabartma ve heykelleri yapan insanlar, kimdir, nereli, nereden gelmiş?
*Bu kadar ustalık ve bilgi gerektiren yetenekleri nereden kazanmışlar?
*12 bin yıl önce, bu kadar kusursuz bir sanata, avcı ve toplayıcı bir toplumun ulaşması mümkünmüdür?
*Bu yaptıklar figür ve sembolleri, burada kendi kafalarından mı geliştirdiler, yoksa kendilerinden önce var olan bir kültürden mi öğrendiler?
*Bu figür ve sembollerle, bize ne anlatmak istemiş olabilirler?
*Dünya'nın en eski ve en gizemli tapınağı, Şamanizim ile ilgisi var mı acaba?
*Göbeklitepe bir tapınak ve ritiel merkezi mıdır?
*Asronomi gözlemevi midir?
...
Daha nice soru ve sualler bizi bekliyor.













İsa Başkan tebrik ederim. Çocukluğumdan beri, hep merak ettiğim yer. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim