Türkiye'de turizm endüstrisinin geliştirilerek Ulusal ekonomiye yepyeni bir çağdaş destek sağlanması atılımı 1970'lerde başlamış ve 40 yılı aşan bir Maga Proje olarak sürekli gündemdedir. Dünya çapında her geçen yıl giderek çok geçerli bir sektör özelliğini koruyan turizm, tüm ülkelerin kendi çapında geliştirmeyi gözettiği çağdaş bir alandır. Turizmin verimli sosyo-ekonomik düzen içinde, her ülkeye ve insanlığa katkıları büyüktür.
Fakat turizmin mayasını tutturmak hiç de kolay değildir. Ekonomide geçerli tüm sektörleri bağdaştıran ve kendi özgün prensipleri çerçevesinde bir seyahat hizmetleri paketi' oluşturan turizm olgusu, sürekli olarak özel ortamlar ve özenli gayretler gerektirdiğinden, mutfak kıvamı ve süreç özellikleri çok önem taşıyor. Bu koşullardaki aksaklıklar ise, pişirilen hizmetler zincirinin kalitesini olumsuz etkileyen sonuçlara yol açıyor.
Her ekonomik faaliyet gibi, turizmin de özünde arz ve talep' faaliyetlerinin ustalıkla bağdaştırılması yatar. Fakat turizm alanında bu kavramların içinde o kadar çeşitli ve zengin değişkenler var ki, zamanla değişen koşullara uyabilecek ve sürekli başarıyı yakalayabilecek bir üretim ve tüketim düzeni için, gerçekten ihtimam ve özel gayretler gerekmektedir. Türk turizminde ise bütün malzeme var ama helva üretimi sürekli aksıyor.
İlk dönemlerde eksik olan hizmet altyapısının giderilmesi için uzun yıllar bocalamalar içinde geçti. Fakat bu altyapının 1990'lardan itibaren oluşması sonrasında ise, sağlam bir endüstri yerine sürekli verimsizliklere yol açan bir hengâmeler manzumesi yaşanmaktadır. Günümüzdeki haliyle, makro bakışla temel hataların yaygın bir şekilde sürdürüldüğü 'çeşitlendirme' çabası bile, özünde çeşitli olan hizmetlerin yokluğunu itiraf ediyor.
TURİZME PLANLI YAKLAŞIMDA BASİT ANALİZ: 3 SACAYAĞI ÖRNEĞİ
Artık tüm dünyada 'TT: Travel & Tourism' olarak anılan endüstrinin bizde hala Seyahat bölümünün dile bile getirilmediğine de dikkatleri çekerek, 25 Yıl önce POYD Dergisinde yayınlanmış olan ilk makalelerimizden birinde çizdiğimiz 3 Sacayağı Prensibi, turizmin çetrefil yapısını güzel anlatmaktadır. Son dönemde, orijinal makale eşliğinde 3 bacağı ayrı bölümlerle açıp, 4'lü bir anlatım haline gelen pakete erişilerek görülebilir.(1*)
Bu basit ve özet anlatımda 3 Ayak: Yatırımlar-İşletme-Pazarlama unsurlarıdır. Her biri kendi çapında özel bir işlevi barındıran bu faaliyetler, birleştiğinde turizmde hizmetler unsurunun ana bölümlerini oluşturmaktadır. Bunları birlikte çalıştırmanın çok önemli bir aracı ise 'planlama'dır ve bu da, söz konusu tripodun üzerinde yerleşen bir film çekme makinası olarak düşünülebilir. Örnekteki dört unsurun uyumu ise, hayatiyet taşıyor!
İşte, çok çetrefil bir faaliyet olan turizmin çalışma prensipleri böyle bir kapsamda ve birbirini tamamlayıcı ve bütünsel bir şekilde çalışmaktadır. Bacaklardan birinin zayıflığı ile faaliyetin kalitesi doğrudan etkilenecek ve planlama aracı kullanılmadan da, bu 3 bacak bir işe yarayamayacaktır. Bu düzenekle, doğal koşullarda ve sürekli çekilecek filmlerin kalitesi ise, turizmdeki bütünsel hizmet unsurudur. Kalite de sürekli gözetilmelidir.
Ayrıca, titremeyen sağlam ayaklar üzerinde çekilecek filmlerin piyasada kullanımı ve ticari başarısı için gerekli olan çeşitli unsurlar da düşünüldüğünde; Bu örneğin evlerde çekilecek amatör filmlerden, işyeri reklam filmlerine veya ülkesel tanıtım filmlerine kadar her ölçekte temel prensiplerin uygulanarak başarıyla kotarılması gerektiği malumdur. Makro açıdanÜlkesel turizmde verimli sonuçlar alınması da bunlara bağlı.
Turizmde rol oynayan tüm unsurların bütünsel kalitesi, sonuçta üretilen hizmetlerin toplamda memnuniyet değerini ve ülkesel imaj düzeyini oluşturduğundan, her aşamadaki turizm faaliyetlerinin zincirleme olarak birbirini nasıl tetiklediği ve etkilediği düşünülmelidir. Dar bakış açılarıyla ve bütünü gözetmeyen parçacı yaklaşımlarla üretilen hizmetlerin, amaç ve sonuç olarak başarı kabiliyeti de ayrıca göz önüne alınmalıdır.
ULUSAL TURİZMDE PLANLI GELİŞME AÇISINDAN DURUM VE YORUM
Son 15 yıldır sürdürdüğümüz 'araştırmacı turizm yazarlığı' misyonumuz kapsamında, her yönüyle altını çizerek ve somut kanıtlarla örnekleyerek anlatmaya çalıştığımız turizme bütünsel ve planlı yaklaşım ihtiyacı' açısından durum hiç de parlak değildir. Kanımızca turizmde gelişmek adına karakter olarak' sürdürülen ana faaliyetler, sağlıksız gelişmiş ve obez karakterdeki yapının balon gibi büyümesinden başka işe yaramıyor.
Özellikle son yıllarda söz konusu yapısal hastalıkların' teşhis ve tedavisiyle uğraşmak yerine 'şampiyon turizm' yorumlarıyla, kafaları karıştırıcı ve çelişkili kamuoyu ortamları yaratılması, tamamen bünyedeki çarpık zihniyetler tezahürü' olarak ortaya çıkmıştır. Turizmin hala sadece dış ziyaretçi ve döviz girdisi' olarak ele alınması ve kişi sayısı performansı' olarak ölçülmesi yaklaşımları, tümden tutarsız davranışlardır.
Yıllardır sürdürülen bariz ve çıplak hatalar sonucunda ortaya çıkan Ulusal kayıplar ise, bardağın boş yanının görülememesi ve erişilen zararların boyutlarının hala idrak edilememesi tırmanışıyla sürdürülmektedir. Bu yönde makroekonomik etütleri kapsayan ve Devletin Turizm Stratejisinin uygulanamaması paralelindeki değerlendirmelerimiz, TUYED Raporu olarak piyasanın dikkatlerine sunulmuş ve hiç tepki bulamamıştır.(2*)
Turizmde 1970'lerden bu yana hep dile getirilen ve hayali kurularak beklenen Turizmde Devlet Politikası' atılımının, 2007 itibariyle 2023 Türkiye Turizm Stratejisi çerçevesinde yasal bir platforma oturtulmasına rağmen, kurgulanan stratejik Kamu-Özel işbirliği' ortamı hala idrak edilmemiştir. Burada Devlet, gelişen turizme biçilen çağdaş bir kaftan modeli geliştirmiş, fakat Özel kesim zihniyetleri, buna icabet edememiştir.
Bugün oluşan tablo ise, tüm çıplaklığıyla ortadadır. Verilen örneğe oturtulunca, Yatırım ve İşletme bacakları kapsamında sürdürülen düzensiz çabaların uyumsuzluğa ve verimsizliğe yol açtığı bir türlü görülemiyor. Öte yandan, eldeki turizm potansiyelinin kestirmeden tanıtılarak satılabilmesi' yönündeki panik atakları ise, tamamen amatör filmler çekilerek' ülke imajının zedelenip, küresel geleceğinin ipotek altına alınmasıdır.
Bugün en önemli performans göstergelerinden olan müşteri memnuniyeti' açısından, 10-15 yıl önceki %10 düzeyindeki şikâyetlerin tamiri gerekirken, şimdi bunun %20-30 oranlarına oturması, gelen her üç konuktan birisinin Türkiye'ye gidilmez' mesajlarının sözcüsü olarak ağırlanıp beslendiği acı figüranlar senaryosunun, artık mutlaka farkına varılmalıdır.Turizmde oluşan piyasa koşulları ve çelişkiler, sistemi içten yemektedir.
PLANLI TOPARLANMA HAMLESİ İÇİN GEREKEN TEMEL ÇÖZÜMLER
Öncelikle turizmin bütünsel boyutları ve etkileşimli işleyen temel prensipleri paralelinde, Anadolu değerleri açısından petrol ötesi nimet' özelliklerinin idrak edilerek Mega Proje olarak kotarılması için kararlı gayret hamlesine girilmesi zorunludur. Özel kesim mesleki paydaş olarak bu yönde uyum sağlamaya hazır olmalı, fakat Kamu ise 'yönlendirici ve koordine edici' görev gereklerini özenle ve tereddütsüz yerine getirmelidir.
Turizm tripodları sürekli hizmettedir ve çok yaygın olarak çekim yapmaktadır ama, bunların Ulusal hedeflere ne kadar uyum sağlayıp katkı verebildiği, esas gözetilmesi ve kotarılması gereken hedeftir. Ayrıca, en verimli ve etkili film endüstrisini oluşturmak üzere, keyfe keder çekimlerle oluşan bir Bolivud' furyası ve/veya çok profesyonel esaslarla iş çıkartarak kültürel zevkleri bile yönlendirebilen bir Holivud' tercihleri söz konusu?
İnsanlık tarihine medeniyetler beşiği (veya) köprüsü' olarak tescilli bir Anadolu'da gelişen!' Türk turizminin temel yapısı, sahillerde yoğunlaşmış ve kitle turizmine abone olmuş bir 'tatil yatakhanesi' genel karakteri veriyorsa, bu durumun sorgulanması gereklidir. İstanbul gibi bir tarihi metropolde turizm tıkanıyor ve İzmir gibi bir yöresel inci yıllardır gelişemiyorsa, burada çok ciddi hataların ısrarla sürdürülmesinin sonuçları var!
Turizmde en bariz olarak bozulan Arz-Talep dengesini korumak üzere, çaresizlik içinde 'yatırımlar dursun' çığlıkları atan Özel kesim paydaşları, planlı çalışmalarda en zayıf bacak olan Pazarlama eksiklerini çözmeye başlayınca, asıl şampiyonluk hamlelerini o zaman hep birlikte yaşayacaktır. Anadolu beldelerinin turizmde gelişme arayışları ise, 'yerel turizm konseyleri' ile bölgesel sivil toplum işbirliği içinde hızla karşılanacaktır.
Özetle, zararın neresinden dönülse bile gerekli olan bir 'toparlanma hamlesi ihtiyacı' aşikârdır. Bu yönde kanımızca, tüm gerekli zemin ve koşullar da Yasal Strateji çerçevesinde oluşmuş halde, sadece ihtimamlı ve kararlı bir ilgi beklemektedir. Bu günlerde 8 yılını dolduran Ulusal Stratejinin güncel koşullarda hızla revize edilmesi ve bu konuda görevde 2 yılını dolduran Bakanımızın basit bir çağrı' yapmasına, hiçbir engel yoktur.
Son günlerde turizmde oluşan olumsuz konjonktürel koşulların aşılması yönünde girişilen hamleler, sadece günü kurtarmak amaçlı ufak desteklerdir. Turizmin topyekün düze çıkabilmesi ve önünü görebilen sağlıklı bir endüstriye dönüşmesi için afet yardımı gibi enerjilere değil, atılımcı sinerjilere ihtiyaç vardır. Bunu teminen Ulusal Stratejide çizilmiş olan 'yol planı ve prensipleri' çok çağdaş bir planlama çerçevesi oluşturmuştur.
Sonuçta; Turizmin dibe vurmasıyla ağırlaşan önlem ihtiyaçlarının, son 100 güne giren Genel Seçimler ortamlarında buluşarak, gecikilmiş olan toparlanma hamlesinin' hızla başlamasını, şiddetle ümit ediyoruz!
(2*): https://www.academia.edu/9218221/TUR%C4%B0ZME_MAKRO_BAKI%C5%9E_1_-_TUYED_ArGe_Eyl%C3%BCl_2011