Otellerin transfer yapma talebi turizm gündemini epeydir meşgul ediyor. Biz ciddiye almayalım diyoruz, ama bir bakıyorsun, bir Otel Birliği yöneticisi “sanki her şey bitmiş, geriye bu kalmış” gibi transfer konusunun önemini ve gerekliliğini anlatıyor da anlatıyor.
Bu fikri kim ortaya attı, kimler destekliyor bilemiyorum, ama bu konu sevgili Deniz Tüfekçi’nin önceki hafta yazdığı gibi transfer işi sadece biz Seyahat acentelerinin değil, tüm turizm sektörünün Sarı Öküzüdür! Bu konuda taviz verilirse o zaman ne TURSAB belgesinin, ne kanunun, ne de işimizin anlamı kalmaz, olay şöyle gelişir ; Bugün transfer hakkını alanlar, yarın “tur da yapalım” derler, öbür gün “acente belgesine ne gerek var” konusu ortaya atılır.
Esas tehlike ne biliyor musunuz ; Otelcilerin bu hakkı almaları, kendi aralarındaki rekabette avantajlı konuma geçmek için hunharca kullanmalarına yol açar. Aynen “All Inclusive” çılgınlığı gibi bir “ücretsiz transfer” furyası başlar, daha taksi, Uber, D2 kavgası bitmeden bir de Otelcilerin transfer kargaşası ile uğraşırız. Böylesi bir karar hem otellerin aleyhinedir, hem de seyahat acentelerinin, ama en çok Türkiye turizminin!.
Eminim, bu tartışmayı her kim ortaya attıysa kendince bir mantığı vardır, ancak bu tavizin kısa süre içinde “onarılması imkansız” tahribat ve olaylara yol açacağını görmemek için de kör ya da cahil olmak gerekir
Bu konuda fikrimi soranlara artık şöyle demeye başladım; Aman yasa değişikliği filan olmasın, hiç olmazsa elimizde kalan birkaç haktan yoksun olmayız, en önemli iş ortağımız olan Otelcilerle bir birimize girmeyiz, kör, topal da olsa işimizi yürütürüz. Kısacası 1618 candır!.
Cemal Kızıltan
Kurucu Moderatör
TURSAPNET
yahoogroups.com/tursapnet
facebook.com/tursapnet