Ağır bir kriz yaşıyoruz, ister küresel deyin, ister Türkiye’ye mahsus, sebebi ve içeriği her ne olursa olsun krizin etkisini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Çoğu alanda üretim, sermaye, tahsilat, aklınıza ne gelirse sorunlu.. Bu koşullarda durmayan tek sektör var, o da turizm!. Herkes umudunu turizm sektöründen gelecek iyi haberlere bağlamış durumda. Ama turizm dediğin tek boyutlu bir olay değil; Bunun incoming ayağı var, outgoing var, ticketing, MICE, aklınıza ne gelirse var. Incoming dışındakilerde uzun süredir işler iyi gitmiyor. Cirolar düştü, çoğu iş iptal, rekabet desen fevkaladenin fevkinde..
Pek çok şirketin durumunu şöyle özetleyeyim; Mayıs ayı ramazana denk geldi, haliyle oturduk, haziran tekrarlanan seçim nedeniyle işler iptal, yani oturuyoruz, temmuz-ağustos zaten herkes tatilde, yine oturacağız. Etti mi 4 ay! Çoğu şirket sahibi kar etmeyi bıraktı “ne yapıp, az zararla kotarırız, gelen parayı nasıl kullanır, kimlere ödemeleri nasıl geciktirebiliriz” hesabında.. Dört ayda yapacağı ciro dahi bir aylık giderinden az, anlayacağınız parası olanlar cepten ödeyecek, olmayanlara Allah kolaylık versin.
Olay sadece bu kadar mı? Değil elbet, severiz meyve veren ağacı taşlamayı..
Hani bir dönem verdiği turizm kredileri nedeniyle övünen bir özel banka vardı, hah işte onun sahipleri Körfez ülkelerinden bir bankaya hisselerini satmak üzere anlaşmış, tabii bu vesile ile bilançoyu da makyajlamak gerek, ne yapmışlar, kredisini ödemekte zorlanan Otelcilerin üstüne gitmeye karar vermişler. İçinde turist varken Otellere avukat, haciz göndermeler filan, rezillik diz boyu.. Yahu bir durun, kimse kaçmıyor, mal zaten üstünüze ipotekli, üstelik zamanında “krediyi bizden al” diye az gerdan kırmadınız, az sabredin, iş başlasın bunca yılın işletmeleri elbet öderler borçlarını.
Özel sektör böyle yapar da sağ olsun devletimiz boş durur mu, onlar da 23 haziran sonrasından geçerli olacak şekilde, kamu harcamalarına ilişkin açıklarını yeni ve dolaylı vergilerle geri almayı planlıyormuş. Diğer kalemleri bir yana koyalım ve biz turizmcileri ilgilendiren olası zam ve vergilerle ilgili piyasadan gelen haberlere kulak verelim; İletişim üzerinden alınan Özel İletişim Vergisi, alkollü içecekler üzerindeki ÖTV kalemlerinde vergi artışları, değeri belli tutarın üzerindeki lüks çanta, ayakkabı, giyim eşyası ve benzeri gibi ürünlerin ÖTV kapsamına alınması, pek çok harç kaleminde artış yapılması, damga vergisi oran ve maktu tutarlarında artış, “bir defaya mahsus” ek Motorlu Taşıtlar Vergisi, yine “bir defaya mahsus ek Gayrimenkul Vergisi”, (İnşallah olmaz ama, 1994 yılındaki 5 Nisan paketinde yer alan türden) Ekonomik denge vergisi, Net Aktif Vergisi ve benzeri vergilerin hayata geçirilmesi gündemdeymiş.
En kötüsüne geliyorum; Kayıt dışı ile mücadele kapsamında krizden en az etkilendiği düşünülen “hizmet sektörü” ile benzeri alanlarda faaliyet gösteren şirketlerle ilgili yoğun denetimlere başlanacakmış?
Ne diyeyim, ortam karışık, bizler fenayız, ama Allah devletimize zeval vermesin.
Cemal Kızıltan
Kurucu Moderatör
TURSAPNET
yahoogroups.com/tursapnet
facebook.com/tursapnet